27 Eylül 2013 Cuma

BİLİNMEYEN NO: 68

ÖYLE BİR ÖZLEYECEKSİN Kİ,,

GİTTİĞİNE UTANACAK..



(ÖĞRENMEK,, ONUNLA SAVAŞMAK İÇİN
HAZIR OLMANA YARDIMCI OLACAK ..)
  Zordur ayrılık acısını atlatmak,, ağaca çakılmış çiviler misali yerinden söküp atsan dahi izleri geçmez ömrünce..
   Peki nedir aslında olup biten yürekte diye soracak olursanız vereceğim cevap beyinde olup bitenlere dair olabilir ancak, zira yüreğe atfedilenler aslında beyinde olup bitmektedir diyebilir benim gibi realist olmak derdini bir türlü aşamayanlar..
  Ama bu da işe yarayabilir belki, çünkü öğrenmek o şeyin doğasını değiştirir çoğu zaman ve belki ayrılık acısına dahi iyi gelebilir kim bilir.. O halde araştırma sonuçlarına bakıp buz dağının görünmeyen kısımlarını görmeye çalışalım ve daha da önemlisi düşünelim derim, ne yaparmış bize ayrılık denen..?
(VE ASIL KORKTUĞUN BELKİ,,
KENDİNLE BAŞ BAŞA KALMIŞ OLMAK.)
   Amerika'da yapılan bir araştırmada terk edilen kişinin (bayan deneklerin) beyninde neler olup bittiğinin görülebilmesi için gelişmiş tekniklerle beyin görüntülerine bakılmış ve araştırma kısaca şu şekilde seyretmiş..

  Araştırmada eski sevgililerine hala “aşık” olduklarını belirten bir grup kadına, eski erkek arkadaşlarının resmi gösterildi ve fMRI yoluyla beyin görüntüleri alındı. 
  Araştırmaya katılan tüm kadınlar için, ayrılığın üstünden ortalama 63 gün gibi görece uzun bir zaman geçmiş durumda. Gün içinde zamanlarının % 85’ini eski sevgililerini düşünerek (gece de rüyalarında muhtemelen..) geçirdiğini belirten grupta yer alan kadınların tamamı, ilişkilerine devam etmek ve eski sevgilileri ile yeniden bir araya gelmek istediklerini söylüyor.    
  Araştırmacıların hedefi, eski sevgilinin resmini görmenin beyinde ne gibi değişimlere neden olduğunu saptamak. 
   

Araştırma sonuçları ise şu şekilde rapor edilmiş:
  Araştırma sonuçlarından biri romantik ilişkilerde reddedilmelerin ardından kişinin duygu ve davranışlarını kontrol etmede güçlük yaşadığını ortaya koyması. (bunu biliyoruz ki zaten) 
(TEK SORUMLU YİNE SEN OLACAKSIN..)
  Terk edilme sonrası gösterilen duygusal-davranışsal tepkilere bakıldığında (ki bunlar depresyondan intihara hatta cinayete (lan?) kadar değişim gösterebiliyor) kişinin kendini kontrol etmede güçlük yaşadığının görülmesi çok da şaşırtıcı değil (cinayet şaşırtıcıymış bence, neyse devam edelim..) 
  Ancak yine de bu sonuca göre alınması gereken bir ders var sevgili arkadaşlar; Yakın bir arkadaşınız ayrılık acısı çekiyorsa, “Yapma artık, biraz kontrollü davran ” gibi gayet akılcı bir öğüt vermeniz hiçbir işe yaramayacaktır..
  Diğer yandan beyin görüntülerine bakıldığında özellikle motivasyondan sorumlu alanlarda önemli düzeyde aktivasyon görülmüş.. 
  Yani romantik aşk, daha önce de önerildiği gibi, belirli bir duygu durumu olmaktan çok, hedefe odaklı bir motivasyonel durum olma özelliği taşıyor.
 Araştırmanın en şaşırtıcı sonucu ise, beynin bağımlılık ve yoksunluk durumlarında aktive olan alanında görülen yoğunluk. 
(BELKİ KABUĞA ÇEKİLECEKSİN BİR SÜRE..)
  Yani romantik ilişkilerde reddedilme, bağımlılıkta görülen bir tür yoksunluk sendromunun yaşanmasına neden olmakta. 
  Bu sonuç da ne kadar zorlu bir süreç içinde olunduğunun ve kontrolün ne kadar güç olduğunun temel göstergelerinden biri olma özelliği taşıyor ki sonunda aşkın bir bağımlılık olduğunun kendini gerçekleştirememiş insanlar için ne kadar tehlikeli olduğunu kanıtlamış oluyor...
  Aktive olan bir diğer önemli alan ise beynin fiziksel ağrı ve stresten sorumlu olan alanları
( VE SEÇEMEYECEKSİN AKLINDAN GEÇENLERİ..)
  Yani ayrılıkla başa çıkmaya çalışan kişiler, aslında güçlü bir hayatta kalma mekanizması ile savaşır hale geliyorlar.( gerçekten zor olduğunu anlatan harika bir cümle, yaşayan bilir elbet..)


  İngiltere'de yapılan bir araştırma ayrılık acısının fiziksel değişim ihtiyacı ve dolayısıyla maddi bir külfete yol açtığı yönünde.. Eğer paranız varsa ayrılık  varsa (İngiltere'de böyle olmuş) ayrılık sonrası (ortalama olarak) şu değişimler için aşağıdaki rakamları ödemek zorunda kalıyor ve bunun için (O anda belki) zerre pişman olmuyormuşsunuz.. (Ayrılmadan önce bir daha düşünün bence, zira saçımın rengini değiştirdim hoop geçti herşey,, olmuyor maalesef; aşağısı fena karışık ;)
(HER SABAH FARKLI BİR SEN
UYANACAK YATAĞINDAN..)
Araştırmaya göre kendilerini tepeden tırnağa bakıma alan kadınların yaptığı harcamalar şöyle sıralanıyor:
Saç kesimi ve boya 91.82 sterlin (266 TL)
Bronzlaştırıcı sprey 39.41 sterlin (114 TL)
Yeni elbiselser 122.42 sterlin (355 TL)
Yeni ayakkabılar 61.06 sterlin (177 TL)
Makyaj malzemesi 48.68 sterlin (141 TL)
Manikür-pedikür 51.69 sterlin (150 TL)
Spor salonu üyeliği 81.58 sterlin (236 TL)
Toplam 496.66 sterlin (1439 TL)(fena!)
(KABUSLARLA SAVAŞTIĞIN GECENİN ARDINDAN..)
   Kadınların dörtte üçü güzelleşmek için harcadıkları paranın her kuruşuna değdiğini düşünüyor, beşte biri ise terk edildikten sonra kendini spora veriyor. Yukarıda belirtilen harcamaların dışında güzelleşmek için ameliyatmasasına yatanlar dahi oluyormuş. (Ameliyatla duygularımı alınız..) Kadınların yüzde altısı estetik cerrahın yolunu tutuyor ve ortalama 530 sterlin (1537 TL) harcıyor. Her kadın yukarıdaki 500 sterlinlik harcama listesine artı olarak haftada 70 sterlini (203 TL) arkadaşlarıyla gezerek harcıyor. (Gerekli..) 
(TÜM HAKSIZLIKLARA YALNIZ SENİN UĞRADIĞINA
İNANACAKSIN BİR SÜRE DAHA..)
   Terk edilenlerin yüzde 14'ü diyet yapmaya başlarken yüzde 11'i ise çöpçatan sitelerine üye olmak için ortalama 47 sterlin (136.3 TL) harcama yapıyor.
   Kardeşim uğursuz gibi başa gelecek ne felaket varsa anlattın söyleyeceğin iyi bir şey yok mu, derseniz naçizane ayrılık sonrası verilebilecek bir kaç ruhsal motinasyon cümlesi belki işe yarayabilir. 
  (Ama aslında hiç bir şey işe yaramaz, odanın köşesine yalnızlığınla diz çöker ve geçmek bilmeyen saniyelerin bir önce geçmesi için dua ederek sizi ezen terk edilme yarasının zaman tarafından iyileştirilmesini beklersiniz umutsuzca ama nafile,, her saniyesini yaşamak ve acı çekmek zorundasındır başka türlü geçmez ve geçemez..)

(VE HİÇ BİR NİMET TAT KATMAYACAK  YAŞAMINA AMA,,)
   Ve final; ayrılığın ardından… 
  Umarım başına gelmeyecek bu durumda (Her canlı terk edilmeyi tadacaktır..) birbirinden farklı duyguları, en yoğun haliyle ve kısa aralıklarla yaşayacaksını.. Bir sabah yataktan kalkmak istemeyecek kadar mutsuz, diğer sabah ise yeniden aşık olmalıyım kararlılığı ve enerjisiyle uyanacak ama net bir tavrın uzun süre olamayacak maalesef..
  Kendine kredi vermelisin bu durumda. Bir süre üretkenliğin, işindeki başarın, kişiler ile iletişim becerilerin düşecek ve ama korkmamalısın. Kimse bunu hemen atlatmanı beklemiyor senden..
(ATLATACAKSIN KOZASINDAN ÇIKACAK
 KELEBEK MİSALİ VE DAHA GÜÇLÜ OLARAK)

  Yalnız kalmadığından emin olmalısın bu zamanlarda.. Sıkça değişiyor olsa da, duygularını, düşüncelerini paylaşman çok önemli.. Sana iyi gelen yakınlarını, arkadaşlarını, akrabalarını yakınında tutmayı unutma.. Yardıma ihtiyacın olduğunda, destek almaya mutlak olarak hazır ol, zira tek başına acın daha uzun sürecek.. (O sherephsizi de düşünme artık; diyesim geldi bir an,, peki devam..)
  Ve sevgili bağımlı ve dertlerin en soylusuna yakalanmış (..suçlu sen değilsin, sen değer bilmeyene değer verdin sadece..) duygularınla savaşmamalısın..
 Bu kaybı yaşamak için (sonuna kadar yaşayacaksın, bir süre geçmeyecek..) kendine alan açmalısın.
  Hayatın bir anda değişti evet, eskisi gibi de olmayacak ve hatta umutların dahi değişmek zorunda.. (ama dönmesini bekleme, eskisi gibi değil hayatın artık, acını yaşa ve zamanı geldiğinde kafanı kaldır..) Ama, üzülmemeliyim, düşünmemeliyim gibi cümleleri kurduğun anda kendini uyarmalısın.. 
   Sadece mutlu sonla biten romanların sadece ilk sayfalarında şahit olacağın ayrılık acısıyla, uzaktan yakından başka hiç bir yerde karşılaşmayacağın günler yaşaman dileğiyle..                                        (Çetin TARI)

GÜNÜN VİDEOSU:

TERK EDİLME ACISI VE DEPRESYON


GÜNÜN KARİKATÜRÜ:


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder