28 Mart 2021 Pazar

KENDİN OLABİLMENİN ŞİİRSEL ŞARTLARI..

   Tüm vaktini çalışarak geçirmek kadar yanlış ve hastalıklı bir yaşam biçimi yoktur emin ol.. 

   Eğer hayat hikayelerini incelersen çok az sayıda insanın en iyi fikirlerini gece gündüz çalışmanın o kaotik zamanlarında bulduklarını görürsün..

   Aslında en iyi fikirlerin rahatlama ve hatta eğlenme anların da çıktığı görülmüştür..

   Diğer yandan iyi şeylerin iyilik yapanların başına geldiğini de unutmamalı insan.. Hayatın çok üstün bir muhasebe sistemi var ve mutlaka ektiğini biçmen sonucuna ulaşıyor her seferinde..

  Bu doğrultuda hem eğlendiğim hem de 'iyi bir şey yap' kuralına uyduğum bir etkinliktir blog yazıp, insanlar için video hazırlamak..

   Velhasıl bu kez bir şiiri (Meriç Keskin) olabildiğince kesip biçip kişisel gelişim formlarına uydurarak; 'kendin olabilmenin şiirsel şartlarına' dönüştürdüm..

  Şiirin orijinali oldukça güzel, ve fekat bu hali orijinalinden oldukça farklı. Final ise tamamen kendi yorumum.

   Sana oldukça iyi hissettirecek şiir youtube kanalında ve aşağıda..

    Umarım beğenirsin.. 

   


25 Mart 2021 Perşembe

GÜVENLİ LİMANLARIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ..

   Kişisel gelişim çalışmaları ya da kendimiz için iyi olanı yapma fikrine dair kitaplar, izlemeler ya da seminerlerin en kötü yanı hatırlanabilirliklerinin maalesef ki düşük olmasıdır. 

   Yani, önce gaza gelir ve fekat ertesi gün bizi neyin bu kadar etkilediğini çoğunlukla unuturuz ki (bir çok kişi için) bir iki güne her şey eski haline dönüverir.

   Bu durumda yine mevcut olumsuzlukları görmeye, kurbanı oynamaya ve huysuzluk yapmaya devam ederiz, eski tas eski hamam..

  Bu, değişime karşı direnmenin (güvenli limanlarda kalmanın dayanılmaz hafifliği) bilinç altındaki mekanizmalarından ileri gelir.   Kaldı ki insan olarak dengeden (homeostazi) yana tavır almak üzere evrilmişizdir.. 

   Velhasıl biz ölümlüler yaşamlarımızı yükseltecek adımları atmakta zorlanırız, ne kadar meraklı ve iyi niyetli olsak da..

  Psikoloji bilimi değişimimize engel olan dört mekanizmayla yaratıldığımızı söylüyor. bu dört sözde arkadaş yeni ve yüksek yaşamdan alıkoyuyor seni. 

   onları tanı ve önlem al o halde;

 

   1. KORKU: Bizler güvenli alanımızdan ayrılıp bizim için iyi olduğunu bilsek dahi bilinmezliğe yelken açmaya korkarız. 

   Oysa kaçtığımız korkular peşimizden koşmaya devam eder..    

   Anahtar çözüm; korktuğumuz şeyi yaparak hayatın üzerine bodoslama gitme cesareti göstermektir. Sonunda en kötü ne olabilir ki?

  2. UNUTMAK: Unutma binlerce bilgi bombardımanına tutulan bizler için sağlıklı olanladır aslında. Ama hayati önem taşıyan bilgileri ve verdiğin sözleri zihnin en tepesinde tutmak için tekrar ve yazma alışkanlığı geliştirmelisin. 

   O halde sana verilen bu kişisel gelişim tüyoları üzerlerinde düşün, tekrar et, uygula. 

   Onlar, daha büyük bir yaşama böyle ulaştılar..

 

 3. BAŞARISIZLIK: Kimse başarısız olmak istemez, doğru ama hayattaki tek başarısızlık denemeyi bırakmaktır.. Girebileceğin en büyük risk risk almamaktır.. 

   Hayatı deneyimle, öğren ve küçük adımlarla; korktuğun o yere ulaşmanın hiç de zor olmadığını gör..

 4. İNANÇ: Değişmek için; 'çok yaşlıyım, hastayım, şişmanım, zayıfım...' türü safsataya inanmaya devam ettikçe sızlanmaya devam edeceksin.. 

   Başarısızlığın,, başarıya giden yol olduğunu unutma. 

   Denemeden bilemezsin 

   ve neye inanırsan tüm kalbinle,, onu elde edersin.. 

23 Mart 2021 Salı

MUTLU BİR HAYAT İÇİN 10 SİHİRLİ CÜMLE

   Hayat,, öncelikle, yaratıldığın sebebin peşinden gidip gitmediğine bakıyor galiba. 
   Eğer öyleyse mutlu bir yaşam ve sayısız sürpriz seriyor önüne..
   Değilse eğer varoluşsal, sebebini bir türlü çözemediğin bir yürek sıkıntısıyla, 'hayatında bir şeylerin eksik olduğunu' söyleyen bir (sessiz) imdat çığlığıyla (sözde) yaşayıp gidiyorsun...
  Öncelikli sebebimin görünmez bağlarla birbirimize bağlı olduğumuz seni mutlu etmeye çalışmak olduğunu söylemiştim sana.   Bu süreçte deneyimlemekten korkmamak gerektiğini de hesaba katarak yeni bir youtube kanalı kurmaya karar verdim, evet..
   Sen, ey orta yaşa yakın ve entellektüelitesi ortalamanın üzerindeki okuyucu, okuma kavramına yabancı olmasan da; genç güruha bu eylem oldukça zor gelmekte sanırım.
   Bu sebepten ilk denemelerimdeki acemiliğimin kusura bakmazsan eğer, kişisel gelişim serüvenimize youtube kanalı ile de devam edeceğiz...
   İlk videomuz hayatını değiştirecek, en etkili on söz üzerine..
    İstersen bugünlük video ile devam edelim..
     Mutlu olman dileğiyle...
    (*happier with çetin)
PS: ses problemini en kısa zamanda çözeceğim,, bunun için üzgünüm..
** VİDEO AŞAĞIDA VE ABONE OLMAYI UNUTMA DİYE BİR SÖZ VAR,, 
GALİBA BEN DE SÖYLEMELİYİM Kİ,, HABERİN OLSUN..




19 Mart 2021 Cuma

SEN,, YÜRÜYEN EVRENSİN..

 Daha iyi bir dünyan olsun istiyorsun tamam,, 
  ama bunun için ne yapıyorsun?
  Sakın (zaten beş para etmez o) siyasetçileri suçlamaya kalkma yine ve çevrendekileri yada. Aileni asla suçlama ya da nesillerdir içinden çıkıp geldiğiniz koyun sürüsünü. 
  Dış dünyayı suçlamak acizlikten başka bir şey değil ve hiç bir şeyi değiştirmiyor. Bu yüzden derhal uyan ve kurbanı oynamayı bırak artık..
   Hayata küçücük bir katkıları olması durumunda harika bir dünya yaratılmasını sağlayacak pek çok insan kurbanı oynuyor zaten,, tüm soru bu. 
   Rahibe Teresa'nın ünlü deyişi, " Herkes kapısının önünü süpürse, bütün dünya temizlenir.." kesinlikle doğru değil mi bu açıdan..
   Evrenin kutsal bir yansıması olarak, kendine 'Dünya üzerinde her hangi bir etkiye sahip olmadığını' söylemek, olabilecek en büyük nankörlük değil mi?
   Tarih kitaplarını oku o halde; Koca bir ulusu özgürlüğe ulaştıran Gandi'yi, otobüsün arka sırasında tek başına oturan ve siyahi hareketi başlatan o küçük kadını, Atatürk'ü oku hatta yeniden..
   Başlangıçta hiç bir şeyi olmayan insanları oku, dünyayı nasıl değiştirebildiklerini. İlham al, gücünün farkına var, titre ve kendine gel artık..
   Bu günden sonra dünyayı düşman olarak görüp mahkumu oynamaya devam ederek edilgen halinle hayatını sadece soluk alarak geçirmeye devam edeceksen eğer, senin seçimin..
  Ya da dünyayı (kendinin) yarattığının farkına vararak kapının önünü süpürmekle başlayabilirsin işe. 
  Varsın hayallerinle dalga geçsinler. Büyük yaşam kuran o büyük insanlarla da başlangıçta dalga geçmiş aşağılamışlardı onları da.. 
   Ama kazananın kim olduğu ortada; vazgeçmeyip, içeriden dışarıya yeni bir dünya kurmak üzere harekete geçenler..
   Son olarak ünlü iş insanı  A. Roddick'in sözü ile bağlayabiliriz söylemeye çalıştığım şeyi sanırım;
   "Etki yaratmak için çok küçük olduğunuzu düşünüyorsanız
   odada bir sivri sinek varken uyumaya çalışın.."
 *Happier With Çetin Tarı 
    adlı youtube kanılım; 
    coming soon :)

16 Mart 2021 Salı

GÜNEŞLE YENİDEN DOĞ..

 Mezarlıktaki en zengin insan olmaksa niyetin,, sana başarılar dilerim..

  Oysa ki iyi yaşanmış bir hayat; sevdiğin insanların çevrende olduğu, sağlığını koruduğun ve (olabildiğince ve zaman zaman) mutlu olduğun,  gerçek potansiyeline her gün giderek yaklaştığın ve seni saran dünyanda küçücükte olsa bir iz bıraktığın bir hayat değil midir.. 

   Peki günlük hayatın kaotik hay huyu içinde seni bu önemli şeylere odaklamak nasıl mümkün olabilir? Bilgelere göre verilebilecek en doğru cevap; "hayatın kısa olduğu ve ne zaman öleceğini bilmeme gerçeğini unutmamaktır" deniyor..

   Ancak bu şekilde 

  en yüksek önceliklerine odaklanmayı sürdürmek 

   mümkün olabilir.

   Her sabah uyanman için o halde, 

  "Bugün son günüm olsaydı, ne yapardım " diye sormalısın.. 

   Bu, öylesine ve basit bir motivasyon egzersizi değildir ama.. Bu, yepyeni hayatın kapılarına açacak anahtar bir alışkanlıktır inan bana..

   Kimse ölmek istemez, hatta cennete gitmek isteyen insanlar bile bunun için acele etmezler.. Fakat ondan kaçmayı beceren de olmamıştır maalesef. 

  Bu ise, gerektiği gibi ölümün, yaşamın bir başka yüzü ve devamı olmasındandır belki de..

   Çoğumuz hayatın bizi kontrol etmesine izin veriyoruz ve kendi yaşamlarımızın başında, direksiyonda uyukluyoruz. Bu durum günlere, haftalar ve yıllara yayılıyor değişmeden. 

   Ve biz, farkında olmadan zamanın ne çabuk geçtiğine şaşarak, ölüm döşeğimize uzanıveriyoruz..

   "Güneş doğup dükkanlar insanları davet edercesine açılırken, heyhat alış veriş yapmayı unuttum.. Şimdi gece çöktü ve alışveriş yapmayı ben yeni hatırlıyorum.." diyor yaş almış bir ünlü..

   O halde görevimiz şu olmalıdır sakın şaşırma; 

       her gün ölelim..

   Ve sen ey ölümlü, her sabah ölümlü olduğunu hatırla mutlaka..

  Ve böylece kendini yaşama ver; yarın olmayacakmış gibi yaşa, risk al, kalbini aç, dürüst ol.. Sana verilen hayat armağanına duyduğun saygıyı göster açıkça..

  Ve yaşıyor olduğun için bugün de, çevrene ışık saç, hayallerinin peşine düş.. Daha yükseğe uzan..

 En sonuna geldiğinde heyhat; cenazen bir kutlama yerine dönüşsün..

14 Mart 2021 Pazar

HANGİ HAYATI SEÇECEKSİN?

   Tecrüben, sahip olduğun bakış açısından ibarettir kısaca. 
   Ve sen hayatı; doğrusu ya da yanlışıyla değil, kendi pencerenden göründüğü kadarıyla (küçücük bir aralıktan) görürüsün sadece.. 
   Martin Luther; "İnsanın değeri, rahatlık ve kolaylık anlarında nerede durduğuyla ölçülmez," der, "zorluk ve mücadele anlarında nerede durulduğuyla ölçülür.."
  'Zorluk ve mücadele...' diyor? 
  Korkman gereken düşmanlar bunlar değil yani, uyan ey ölümlü...
   Zorluk ve mücadele anlarına; kaderine lanet ederek bakma artık, onlar,, seni daha mükemmele evriltecek fırsatlardır aslında..
   Olaylar yolunda iken herkes olumlu ve nazik davranabilir, zor olan bu değil.. Önemli olan yani; hayatın yoluna çıkardığı engellere verdiğimiz tepkidir daha çok. Aramızdaki en bilge kişiler zira; olaylar zorlaştığı zaman da sakinliklerini, kalitelerini ve merak duygularını koruyabilenlerdir..
   Hiç bir yaşam kusursuz değil ama; sürüye, onların sosyal platformlarına, bir maske gibi yüzlerine oturmuş gülümsemelerine bakma sen.  
  Hepimiz, küçük ya da (yine bakış açımıza göre) büyük sıkıntılarla yüzleşmekteyiz. Tam da şu anda dünyanın (belki de uzak olmayan) bir köşesinde çocuklarının ölümünün üstesinden gelmek zorunda aileler var.. 
   Tam da şu an birileri sevdiklerini perişan edecek bir trafik kazasına kurban gidiyor ve şu an kendilerine amansız bir hastalık teşhisi konulan ve bunun haberini almakta olan insanlar var bir yerlerde.. 
   Kimse eninde sonunda bu ve buna benzer şeyleri yaşamadan hayatını geçiremez amma velakin... 
   Hepsiyle bir şekilde başa çıkma gücüne sahipsin... 
  Öldürmeyen her şey seni bir üst seviyeye taşıyor ve asla taşıyabileceğinden daha fazla bir yük oturtmuyor omuzlarına hayat..
   Hepsi küçücük bir tercihe bağlı; Olaylar zorlaştığında her zaman güçlü olmayı mı tercih edeceksin yoksa kurbanı, bir pranga mahkumu olmayı mı..
   Tökezlemene sebep olan her engeli; seni hak ettiğin hayatlara götüren basamaklar olarak kullanma seçeneğin var. 
   'Baskı altında zarafet', yaşama sanatında başarılı insanları diğerlerinden ayıran şey bu işte..
   İlham veren ve iyi gelişmiş bir ruhu yansıtanlar, bu güzel nitelikler..
   Bahsettiğim, ucuz bir motivasyon propagandası değil,
   inanman ve uyanman gereken gerçeğin ta kendisi..  

11 Mart 2021 Perşembe

YAŞ AL,, AMA ASLA İHTAYARLAMA..

   UNESCO yaşlılığı şöyle tanımlar; Bir insan konfor alanının dışına çıkamıyorsa, yeni şeyler öğrenemiyorsa, şaşırmıyorsa ve çoğu şeyi bildiğini düşünüyorsa,, merak etmiyorsa, keşfetmiyorsa, geçmişte ve anılarında yaşıyor ve sürekli eskiyi tekrar ediyorsa... yaşlıdır.
   Düşün bakalım, ne kadar yaşlısın. Ya da yaş mı aldın sadece olması gerektiği gibi ya da pes edip ihtiyarladın mı daha çok..
   Samuel Ullman şöyle der, 
  "Hiç kimse sadece bir kaç yıl yaşayarak yaşlanmaz.. Bizler ideallerimizi terk edince yaşlanırız.. Yıllar, cildimizi kırıştırabilir ancak heyecanımızı yitirmektir ruhumuzu kırıştıran.. "
 Çevrelerinde bulunmaktan hoşlandığın insanları bir düşün şimdi de; onlar ki genelde coşkularıyla bizi çekenler değil midir? 
  Evet onlar; yaşama karşı açıktırlar ve belki biraz da çılgın, ama kesinlikle meraklıdırlar. Yaşlarından bağımsız, öğrenmeyi severler ve seni gördüklerinde mutlaka da gülümserler. 
   Çok eğlenceli oldukları ortadadır velhasıl ya bu oyuna katılmalı ve kendini vermeli işbirliği yapmalısın onlarla ya da oynamayıp ihtiyarlamalı, seçim artık senin..
 Bana soracak olursan sevgili arkadaşım; onlardan olmalıyız, vaz geçme, yaşlanmadan bu dünyadan göçmek mümkün..
   O halde işe; bu gün coşkulu olmayı denemekle başla ve işine bu ruh hali ve tüm heyecanınla git bu kez, ne kaybedeceksin ki. Sevdiğin, yanında olunmasından hoşlanılan insanlar gibi ol hep genç hep taze..
 Ve olabildiğince canlı olmayı tercih et bugün..
 İnsanları iyi tarafından görmeyi telkin et kendine. 
  Sevdiklerini memnun etmek için daha fazla şey yap. 
 Engel olarak gördüğün şeylerin öğrenme ve gelime fırsatları olduğunu gör ilk kez.. 
   Değişime, yaş alıyor olma fikrine bir büyüme şansı olduğu için kucak aç. İnsanları güldür ve gül onlarla birlikte bugün. Sevdiklerine hayranlığını ifade et belki de ilk kez ve söyle onlara, övgüye boğ, itiraf et.. 
   Onlar gibi tutku yay bugün dünyaya, bu heyecan bolluğuyla önündeki ilk saatler ne getirirse getirirsin, zarafetle kabul et, gülümseyerek karşıla onları, minnet duy, gücünü dünyaya yayabildiğin ve insanları aydınlatabildiğin için..
   Zira sevdiklerin hep böyle görmek isterler seni...

9 Mart 2021 Salı

CENAZEN KALABALIK OLACAK MI?

   Geçinden olur inşallah ve dibine kadar yaşamış olursun hayatını ama,, bir gün öleceksin ve işte o gün cenazene kimler gelecek ya da kaç kişi dersin?
   Hatta iyimser bir hesapla, o gün havanın da kötü veya aşırı yağmurlu olmadığını da varsaymıyorum ..
   Zor bir soru,
   hepimiz için.. 
   Bir çok düşünüre göre cevap, onlara gerçekten samimiyetle gülümseyip gülümsememene bağlıdır deniyor.. 
   Elbet insanların yardımına koşan biri olup olmadığında bu denklemin doğru orantılı değişkenlerinden bir diğeri imiş. 
   Ya da şöyle sorulmalı belki; yeterince kibar davranıyor musun etkileşimde bulunduğun yakın çevren veya diğer insanlara?
   Bazıları 'iyi insan olmak fikrine', düzgün ya da asil davranma kavramlarına gülerler (sen de bilirsin)  zira dışarıda bu kadar hödük dolaşırken kabul ediyorum ki zor bir durumdur bu tutumu benimseyebilmek..
  Ve şüphesiz ki yumuşak olmak zordur; (daha kolay görünen) şikayet etmek, sinirlenmek, kınama ya da daha az direnç gösteren yolu tercih etmek varken..
   Yine de cesaretimiz kırılmasın derim sana; zira bize yakışan ve asıl cesaret gerektirip insan olmanın onuruna yakışan; yüksek değer ve erdemleri savunmak, daha yüce davranmak, ve yaşayan diğer her şeye hizmet etmeyi bir yaşam felsefesi saymaktır.. 
   Maya'nın varlığından beri daha iyi bir insan olduğumu ve bunun için çaba harcadığımı biliyorum, bir şans bu evet. 
  Fakat her zaman başarabiliyor muyum, şüphesiz yakınından bile geçemiyorum ama deniyorum ki mükemmelliğe giden yol, denemek ve vaz geçmemekten geçiyor.. 
   Her gün deniyorum
  ve bazı günler başarısız oluyorum.. 
   Bir gün o bazı günlerin tamamen biteceğini hayal ediyorum sonra    ve cenazeme,
 dokunduğum kalplerin gelip
 beni kalabalık bir sevgiyle uğurlayacaklarını hayal ediyorum sakince..