BİLİNMEYEN NO: 58
O, NE KADAR İYİ, KÜÇÜK BİR İNSAN;
O,, OĞLUM..
(O,,OĞLUM..) |
Bazı romanlarda görürsünüz baba (ya da anne, ve hatta kitabı vardır,,)doğmamış oğluna mektup yazar; Oğlum,, sen bunu okuduğunda (ya da şu yaşa geldiğinde..) ben belki dünyada olmayacağım ama bu sana vasiyetimdir ki...
Aslında tüm insanların yapması çocuklarına bırakması gereken şeylerden biri, eğer bir gün yanlarında olamayacaklarını biliyor ya da hisediyorlarsa (bir gün gerçekten de yanlarında olamayacaksınız..) onlara bir mektup yazmaktır..
(DOĞMAMIŞ VE DOĞMAYACAK OLSA DA,, YAZ ONA..) |
Hayattan öğrendiğiniz, size, sizin genlerinize ait doğruları yine sizin genleriniz bir gün, yardıma ya da manevi desteğe ihtiyaç duyarsa eğer (hep bir gün duyulur..) yokluğunuzda sarılabilecekleri bir dayanak noktası oluşturmaz mı.?
Tarihte ünlü oldukları için büyük zekaların oğul ya da kızlarına yazdıkları pek çok benzer mektubun olduğunu, ait oldukları ülkelerin onları bir kültür mirası gibi (tüm çocuklarına aittir zira) üzerine titreyerek koruduklarını biliyoruz..
Bunlardan biri Atatürk'e ait bir mektuptur ki savaştığı bir ülkenin ölen, düşman tabir edilen çocuklarının bizzat annelerine yazılmış, garip duygular içinde insanı çaresiz bırakan, sanatsal bir baş yapıttır.. (ama onu sonra okuyacağız..)
Bu günkü mektup tarihin en eski ve ünlü suikastlerinden birinde hayatına kaybederek oğlunun yanında uzun yıllar kalma imkanı bulamamış bir babanın oğlu eğitim hayatına yeni başlarken onun öğretmenine itafen yazdığı bir baş yapıttır..
(KENDİ DOĞRULARINI SAVUNMASINI ÖĞRET..) |
Bu mektup tüm anne babalar ve tüm eğitimciler ve işini hakkıyla yapmaktan imtina eden tüm çalışanlar içindir ve özellikle bu mektup Abraham Lincoln'un oğlu içindir..
Öğret ona ki...
"Öğrenmesi gerekli, biliyorum; tüm insanların dürüst ve adil olmadığını... Fakat şunu da öğret ona; her alçağa karşılık bir kahraman, her bencil politikacıya karşılık kendini adamış bir lider vardır."
"Her düşmana karşılık bir de dost olduğunu da öğret ona! Zaman alacak biliyorum, fakat eğer öğretebilirsen ona, kazanılan bir doların, bulunan beşinden daha değerli olduğunu öğret... Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona!.. Ve hem de kazanmaktan neşe duymayı, kıskançlıktan uzaklara yönelt onu..."
"Eğer yapabilirsen, sessiz kahkahaların gizemini öğret ona... Bırak erken öğrensin, zorbaların görünüşte galip olduklarını..."
(KİTAPLARIN MUCİZELERİNİ..) |
"Nazik insanlara karşı nazik, sert olanlara karşı da sert olmasını öğret ona... Herkes birbirine takılmış bir yöne giderken, kitleleri izlemeyecek gücü vermeye çalış oğluma! Tüm insanları dinlemesini öğret ona, fakat, tüm dinlediklerini gerçeğin eleğinden geçirmesini ve sadece iyi olanları almasını da öğret."
(EĞER YAPABİLİRSEN BABASINI ÖĞRET,, KÖLELİĞE KARŞI ZAFERİNİ..) |
(SESSİZ ZAMANLAR DA TANI ONA..) |
"Bu büyük bir taleptir.
Ne kadarını yapabilirsen bir bak bakalım...
O, ne kadar iyi, küçük bir insan.
O,, Oğlum..."
(HAYATIN NE BÜYÜK BİR MUCİZE OLDUĞUNU..) |
Diğer yandan eğitim sezonunun yeni açıldığı şu günlerde mesleğiyle ilgili yeni bakış açıları ve heyecana gereksinim duyan öğretmen arkadaşlarıma da mektubu tekrar tekrar okumalarını öneririm ve aynı şekilde anne babalara ve öğrencilere de,, zira aslında eğitimin 2+2 den fazla anlamlar içerdiği konusunda sizi fazlasıyla ikna etmeye yetecek bir tılsım yüklüdür bu satırlarda..
Tüm eğitimcilerin ve tüm çocuklarının boş bilgilerden öte hayatı öğrenebilecekleri bir eğitim sistemine bir gün (şu an olmadığı kesin..) kavuşabilmeleri dileğiyle..
(Çetin TARI)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder