21 Ağustos 2013 Çarşamba

BİLİNMEYEN NO: 33

BANA BİR ŞEY OLMAZ ;)  

SEN ÖYLE SAN :/

(BİR ÖMÜRLÜK SÜRE)

  İnsanoğlunun en ölümcül huyu nedir diye sorarsanız, verilebilecek ilk cevabım; ''Benim başıma gelmez..'' gibi mantık üstü bir inanışa sahip olmamızdır diyebilirim..


  ''Benim başıma gelmez, o kadar çok insan var ki ortalıkta, nereden nereye, hem neden ben?''
  Arabaya bindiğinizde, Türkiye istatistiksel ortalamalarına göre ölüme en yakın bulunduğunuz andasınız dır ama buna rağmen emniyet kemerini takmazsınız,, benim başıma gelmez..
(NE YİYORSAN O SUN; AYURVEDA)
  Evde sırt üstü hareketsiz yatmaktan ve cipsleri kolaları götürmekten zerre çekinmezsiniz zira insanları öldüren nedenlerin ilk başında yer alan kalp krizi tehlikesi sizin başınıza gelmeyecektir,,
  Veya 4000 çeşit zehir ve çeşitli radyoaktif maddelerin bir karışımı olan sigarayı, üzerinde zararlarına dair insanı ürperten resimlerine dahi aldırmadan (belkide korkudan hiç bakmayarak) içersiniz, zira diğer kanser türleri ya da gırtlak kanseri resimdekileri perişan etmiş olabilir ama sizin başınıza gelmeyecektir. (Ama fazla güvenmeyin, içiyorsanız eninde sonunda başınıza gelmesini çok istiyorsunuzdur ve evren bunu otomatikman kabul edecektir..)
(VÜCUDUN HAREKET ETMEK ÜZERE YARATILDI,
ONU KULLAN)
  Bu şekilde örnekleri o kadar çok uzatabiliriz ki, hani o AİDS hastalığıyla ilgili önlem almak gerek diyenlere, biz Türk erkeklerine bir şey olmaz diyen anlayışımız var ya, otomatikman bilinç altımızdaki cehaletin bir numaralı ispatı değil midir o zaten..
  Neyimize güveniyoruz acaba?  İman gücü mü? Yukarıdan bir torpilimiz mi var ya da istatistik bilimi mi? (insan sayısı çok, başıma gelme olasılığı azalır..) Gönlümüze soğuk su serpen yoksa, kaderimizse çekeriz mantığı mı dır..?
(SEVGİLİ ARKADAŞLARIM BENİ OKUDUĞUNUZA
GÖRE BU HAREKETLERE İHTİYACI OLAN
GRUPTANSINIZ DEMEKTİR.
LÜTFEN HER YARIM SAATTE BİR UYGULAYINIZ)
  Ama sevgili arkadaşlar bu salakça inancımızın kaderle açıklanamayacağının kaç kişi farkında acaba? 
  Eğer kaderle açıklamaya kalkışırsanız çok moraliniz bozulur baştan söyleyeyim zira yukarıda anlattığım ölüm sebeplerinden veya neredeyse benim başıma gelmez diyerek kendimizi sakınmadığımız tüm ölümcül sıralamalarda Avrupanın kat be kat önünde ya da bir çoğunda birinci durumdayız.. Anlayacağınız onların başına gelmiyor ve kaderle açıklarsanız onlar kayrılıyor asıl..
  İşin doğrusu tabi ki 'Benim başıma gelmez' denilen salakça inancın afyonundan bir an önce sıyrılıp yaşamınıza sahip çıkmaktır.. 
  Onlar öyle düşünüyor olabilir ya da sakınan göze çöp batar hesabı hayatlarını har vurup harman savuruyor olabilirler belki, ama yaşam riske atılmayacak kadar değerli ve narin.. 
  Bir kere zarar verdiniz mi akışına, eskisi gibi olması için çok fazla eziyet gerekebilir..
  Avrupalılar önlemlerini alıyor ve kendileri için neyin iyi olduğuna dair araştırmaları, gazeteleri ya da dergileri her neyse, takip edip yaşam kalitelerini artıracak ve kendilerini risklerden koruyacak yöntemleri öğreniyorlar. (şüphesiz uyguluyorlar da, istatistikler öyle diyor..)
(KİLO SORUNUN VAR VE HALA, BAŞIMA GELMEZ DİYORSUN..)
  Konunun başında ana fikri, hayatlarımızı tesadüflere bağlı olarak yaşamayalım onun ve kaderin dizginlerini elimize alalım artık, manasında yazmak derdindeyken konuyla alakalı olarak yıllar önce kesip sakladığım çok az ömrü kalmış kanserli bir  hastanın, insanlara yaşadıkları hayatın kıymetini bilmelerini  ve sağlığın ne kadar kırılgan bir kavram olduğunu hatırlatan hikayesini hatırladım.. 
  Sanırım bağlantılı olarak finale koymam, söylemek istediklerimi daha iyi anlatabilmemi sağlayacaktır.

       

(SEN SORUNLARINI DİŞ DÜNYADA GÖREN VE ÇAREYİ KİMYASALLARDA ARAYAN BİR BAĞIMLISIN..
 BAKIŞ AÇINI DEĞİŞTİR ARTIK, SEN 2. SINIF İNSAN MUAMELESİ GÖREN BİR VURDUMDUYMAZSIN..)
   
 ‘’Kemiğe işlemiş en tehlikeli kanser türlerinden birine yakalanmış olan Sal, 
çok ilerlemiş hastalığına rağmen okullara giderek elinden geldiğince gençlere zararlı maddelerle ilgili konuşmalar yapar...
   
 …Vücutlarınızı uyuşturucuyla çürütmek mi istiyorsunuz..? 
  İçki, esrar ve kokainle öldürmek mi istiyorsunuz..?
   Vücutlarınızı arabaların içinde ezmek mi istiyorsunuz..? 
   Yoksa Golden Gate köprüsünden atmak mı..? Vücudunuzu istemiyor musunuz..? 
  O halde vücudunuzu bana verin! 
Bırakın benim olsun, ihtiyacım var. 
Sizin bedeninizi kabul ediyorum… 
Yaşamak istiyorum…’’


(HAYAT SENİNLE KONUŞUR,
DUYABİLMEK İÇİN SAKİNLEŞ)
  

  Çoğu durumda ve çoğunluğa göre ne kadar şanslı olduğunun farkında mısın? 'Hayır bu  var, şu var' demeyin. Yeterince çaba gösterir ve nankörlüğü bırakırsanız sayılamayacak kadar fazla yönden bir çok kişinin rüyasında göremeyeceği imkanlara sahip olduğunuzu fark edersiniz.
  Ve fakat kıymetini biliyor ve gerçekten hakkını verebiliyor musunuz? 
  Cevap elbette hayır ama bu değişebilir. Yapabilirsin. Okuyorsun, zekisin ve olabildiğince sağlıklısın.. 
  Artık yapman gereken ayağa kalkıp kendin için bir şeyler yapmak ve benim başıma gelmez duygusundan bir an önce sıyrılmaktır..
   Sen elinden geleni yapmaya başla ve önlemlerini alarak kendine yatırımlarına devam et.. 
  Fizik yasasıdır; Yaptığın her olumlu ve iradene bağlı hareket sonsuzluk içinde fırtınalar yaratarak geleceği değiştirir. (yasayı biraz değiştirdim ama böyle daha romantik oldu :)
(DENEYİMLERİNİ ÇOĞALT, YAŞAM BÖYLEDİR..)
 Zira ne olduğu konusunda derin şüphelere sahip ve araştırma, kendi anlamınızı bulma derdindeyseniz bu sabah bir mola vererek; 
  'hayatın sadece biz seçilmişlere özel (başka ruhlara değil, sana şans verildi) bir hediye olduğunu düşünün..
 Hediyenizle ne yapmak istiyorsanız sizin seçiminizdir. ama hediyeler tadını çıkarmak içindir..
(BAĞIMLIKLIKLARINDAN SENİ KİM
KURTARACAK DERSİN?)
   


   Önce hediyenin farkına var, sonra sana ihtiyacı olan, sen ne verirsen ancak onunla ayakta kalmaya çalışan vücuduna iyi davran. 
  Onu, sağlıklı olduğunu bildiğin yiyeceklerle besle ve özgürce ilk yaratıldığı andaki gibi doyasıya hareket etmesini sağla.. 
  Ona gereksiz meselelerin stresini yüklemekten vazgeç sonsuzluk açısından bakarsan hiç bir kıymetleri yok..
  Ve artık doğrul ve olması gerekeni yap bu sabah.. 
  Gerçekten yaşadığını hisset ve ellerini açarak yüzünü güneşe dön..
  
                                          (Çetin TARI)





GÜNÜN VİDEOSU; 

HAYALLERİNİZİ GERÇEKLEŞTİRMENİZ MÜMKÜN..




GÜNÜN KARİKATÜRÜ: 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder