21 Haziran 2017 Çarşamba

ÖLÜMDEN ÖNCEKİ YAŞAM

Her şeyin yabancı,
uzak, güzel ve fazlasıyla anlamsız göründüğü,
okul kitapları ya da Kartpostallardan çıkmış
manzaralara benzediği günlerin olacak...
Daha önce bir kez gördüğünü anımsar gibi olduğun
ama gerçekte senle hiç bir ilgisi olmayan manzaralar... 
Fotoğraf
Tüm o geçmiş günlerin,
olağanüstü güzellikte bir kuş gibi eline düşecek,
ölü bir kuş gibi ve sadece tatlı bir düş.
Üfleyerek, özlediğin,
ve kanatlarındaki tüyleri kabartmaya çalıştığın
tıpkı yine uçacakmış gibi,
ama yaşamayan, gözünü açamayan,
elinden bir kurşun gibi düşecek,
neşe, ışıltı ve ne de sevinç doldurmayan içini artık... 
Fotoğraf
Sürmeyecek elbet sürmesi mümkün olmayan
ve ne neşe ne de tüm hüzün hikayelerin gibi. 
derken hava ya da güneş ışığında
baharatımsı, güçlü bir tat alacaksın
daha çok solumak isteyeceğin...
Ehlileştirilmiş kestane ağaçlarına ait
altın yapraklar üzerinde yürürken,
cır cır böceklerinin dans ettiği,
ılık bir gecenin koynundan içeri,
tıpkı bir su gibi coşkuyla bırakacaksın kendini
ve tam da o gün fark edeceksin ilkin bir kıyıda; 
ve kıyıya vurmadıkları sürece balıkların
su içinde olduklarının farkında bile olmadıklarını...
Fotoğraf
Ve ağır ağır 
öldüğünü göreceksin; 
kendi bulunan hiç bir istasyondan yolculuklara çıkmayan, müzik dinlemeyen 
okumayan, bir hayvanın tüylerine hiç dokunmamış ve
gönlünde incelik bulundurmayan
ve riske girmemiş, hiç aşık olmamışların...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder