23 Haziran 2017 Cuma

ÖLÜMDEN ÖNCEKİ YAŞAM

Eğri büğrü,
karanlık sokaklardan geçerken dönmek için evine,
gök, dar sokaklarda yükselen binalar arasından
gürleyecek doğurduğu toprağa... 
Fotoğraf
Uzak tepeler şimşeklerle aydınlanıp
yoluna titreyen çınar ağaçları serdiğinde
bir idam sehpası yada kan sebebiyle paslanmış
sinsi bir giyotinin alt basamağında iki büklüm oturmuş, yüzünü dizlerine gömmüş,
yere kadar uzun darmadağın saçlarından
yağmurlar süzülen Sen'i göreceksin aniden...
Boğazına bağladığı
ejderha dersinden dokunmuş narin örtünün
neyi sakladığını anlayacaksın inceden kan sızarken 
ve en kötüsü olacak kaldırması gözlerini gözlerine...
Hızla kaçarken kendin olanın yürek yankılarından
bastığın çamurlu su 
seni aksedecek aslında kaçamadığın.
Sığındığın,
altından küreklerle kazdıkları bir karınca yuvasında,
çokluk yanına aldığın
Schopenhauer 'in kitabını çıkaracaksın göğsünü yarıp
sakız ve yeşil ruhunun hemen yanındaki... 
Fotoğraf
Ve rastgele bir sayfa açıp fal açar gibi, 
tüm sevimliliğiyle sana sırnaşan
mavi yapraklı bir unutma beni çiçeğine okuyacaksın
sana okuduğum bir ninni gibi ve anlamak için durumunu...
"Geride bıraktığımız yaşam yoluna dönüp baktık mı,
hele gözlerimizi,
attığımız mutsuz adımlara
ve bunların sonuçlarına çevirdik mi,
falan şeyi nasıl yapıp filan şeyi savsakladığımıza
çokluk akıl erdiremeyiz,
sanki yabancı bir güç
adımlarımızı yönetmiş gibi gelir bize... "
Fotoğraf
Kitabı kapatıp, örtünce üzerini minik çiçeğin
gürleyerek yerlere yayılan gümüş aynadaki aksinle
ve aynı adımlarla, ölüme yürüyeceksin
onun saçlarından kan
seninkinden masmavi şarkılar söyleyen
pembe elmastan bir yağmur damlası süzülürken...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder