24 Ekim 2013 Perşembe

BİLİNMEYEN NO: 95

KARANLIK BİR ODADA KARA BİR KEDİYİ YAKALAMAK ZORDUR,, ÖZELLİKLE DE ODADA BİR KEDİ YOKSA.. 

YA DA KUANTUM FİZİĞİNİN GARİPLİKLERİ..

(HER GÜN DAHA ÇOK ÖĞRENMELİSİN,,
HAYATIN AMACI BU OLABİLİR..) 

  Kuantum fiziğini, ekmeğini piyasada çokça yemiş o (herşeyi çözmüş gibi davranan) mistikçilerden ziyade, bir fizikçi gözüyle dinleyebileceğiniz bilimsel platformumuza hoş geldiniz diyerek garip girişimi yapmış bulunuyorum,, 
   şimdi yerlerinize oturup kemerlerinizi bağlayınız zira kendimin de naçizane anladığı kadarını anlaşılır bir ifadeyle paylaşıp, sizlerde bulunan katılaşmış dünya görüşünü (paradigma deniyor) yerinden sarsacağım ve başka bir siz olarak sandalyenizden kalkmanızı sağlayacağım bu sabah ki yazımıza başlamış bulunuyoruz.. (hadi hayırlısı..)
(MATEMATİK ASLINDA HAYATIN KENDİSİDİR..)
   Fazla iddialı bulduğum bu girişi değiştirmek için zamanımın olmadığını fark ederek ve beklentiyi de fazlaca yükseltmeden yukarıdaki iddiamızı yerine getirmek için konumuza girelim isterseniz..
(HER GÜN MUCİZELER OLUR,, GÖRMEYİ ÖĞRENMELİSİN..)
   Daha önce de bir kaç fenomenini anlattığım (ama bilimsel ve deneysel yanlarını tabi) Kuantum Fiziği ile ilgili olarak ilk ve en genel uyarımı yapmak istiyorum öncelikle ki; Kuantum Mekaniğinin kurucularından Rıchard Feynman (bu konuda koskoca Nobel'i vardır) şunları söylemiştir; 
    ''Sanırım hiç kimse kuantum mekaniği anlamıyor desem yanlış olmaz..''
   Bunu neden yazdığımı şöyle izah edebilirim ki; şu piyasada kuantum olayını çözmüş ve onu her ayrıntısına kadar ninni gibi anlatan abilere bakmayınız siz zira yukarıdaki bilim adamımızın söylediği gibi o zamanın (ve aslında şimdinin de) pek çok Nobel'li bilim adamına bile kafa karıştırıcı gelen böyle bir konuyu anlamanız ve
(KUANTUM FİZİĞİNDE GÖZLEMCİ KAVRAMI..)
zihninizde canlandırmanız pek kolay olmayacaktır o yüzden beklentinizi düşük tutup (ama deneylerle kanun haline gelmiş) aşağıdaki yasaları anlayabildiğiniz kadarıyla (en azından içerdiği sonuçları) dünyanın aslında ne mucizevi bir yer olduğunu düşünmek için bu sabah kendinize biraz fırsatı yaratınız derim..
    Öncelikle bilim dünyasının süperstarı Eınstein, bu yeni fiziğe bir türlü ısınamamış ve ömrünün son yıllarını onun yanlışlığını ispatlamaya yönelik araştırmalar ile geçmiştir.. Fakat işin kötüsü bulduğu her sonuç Kuantum Fiziğinin lehine olmuş ve onu daha da güçlü bir yasa olarak hayata sokmuştur..
(ASLINDA HEPİMİZ TEK BİR ŞEYİZ..)
   Yine de Einstein'ın ünlü sözü kafasındaki soru işaretlerini belirtmeye yeter;
   ''Tanrı evrenle zar atmaz..''
   Tabi Kuantum'un fikir babalarından Niels Bohr bu ünlü çamura anında cevap verir;
    ''Tanrıya ne yapıp yapmayacağını söylemeyi bırak..''
    Tüm dürüstlüğümle beklentinizi belli bir ayarda tuttuğuma göre eğer biraz bu teorilerin makro kozmozdaki sonuçları üzerine kendiniz (bağımsız) kafa yorarsanız algı dünyanız ve dünyaya bakış açınızda oldukça köklü değişimler yapacağını söyleyebilirim demektir (az sonra)..
......................
(ELEKTRONLAR HER AN HER YERDEN ÇIKABİLİR..)
   Kuantum sözü Almanca olup “miktar” demektir.  Bu sözü ileri sürmüş olan fizikçi Max Planck enerjinin bölünemez en küçük parçası olarak tanımlamıştır..
   Kuantum Fiziği ise, “doğanın en küçük parçaları” ile ilgilenen bir kuramdır. İlgi konusu içine atomlar, atom çekirdekleri, bu çekirdeklerin yapıları ve onları oluşturan parçacıklar ile bu parçacıklar arası etkileşimlerdir..
   (Bir gün size zamanın; işte saat, sonra dakika, saniye, salise... gittikçe sonsuz küçüklükte parçalara ayrılıp ayrılamayacağına dair bir deney de anlatacağım ki aslında zamanın sonsuz küçülmediğini belli (temel, birim) parçalarının olduğunu anlayacaksınız ki bu da bir çeşit kuantum demektir.. her neyse bu sonra..)
    Anlatım kolaylığı bakımından madde madde ve fazla yorum yapmadan ele almak yazının okunabilirliği açısından iyi olacak galiba,, o halde okuyunuz ve evrenin aslında nasıl bir yer olduğu hakkında yeni algısal sisteminizi oturtmaya başlayınız...;
(SOSYAL DÜNYANIN VERDİKLERİYLE YETİNEMEZSİN..)
   
1. Evreni yöneten iki temel yasa vardır arkadaşlar; biri yüzlerce yıl önce keşfedilen ve (gündelik) büyük evreni olabildiğince iyi açıklayan Nevton fiziği ve atom altı dünyayı açıklayan (burası Nevton fiziğinin geçersiz olduğu başka bir evrendir) Kuantum fiziği..

   2. Klasik fizikte (bizim dünyamız ya da makro kozmoz) kalem şu an içinde sadece bir tek yerde bulunur (masanın üzeri) ama atam altı dünya da (ya da şöyle düşünün kalemi oluşturan atomların küçük dünyasında (mikro kozmozunda) bir tanecik (kalemi oluşturan tanecikler aslında) bir den çok yerde aynı anda bulunabilirler.. (yakın zamandaki bir deneyde aynı taneciğin aynı anda 3000 farklı yerde olduğu tespit edildi)
(KENDİSİ BİR MUCİZEDİR ZATEN..)

   * Daha garibi tanecik orada bir madde yada tözsüz, hiçlik gibi bir fikir gibi, bilgi gibi bir yapıda da bulunabilir ('haydaa tam da anlıyor gibiydim' diyenler var aranızda,, anlamak zor demiştim ama daha derine inmek konuyu inanılmaz uzatır,, olduğu kadarıyla..)

   3. Bizim evrenimizde klasik ve Einstein Fiziği yasalarına göre hiç bir şey ışıktan daha hızlı gidemez.. (Bu yüzden uzaylıların dünyaya ziyareti fenomeni bildiğimiz fiziğe göre ömür süresi açısından mümkün görünmemektedir.. Benim ve Carl Sagan'ın görüşü)
   Ama Kuantum dünyasında mesafe diye bir şey yoktur ve parçacıklar diğeriyle her mesafede değil ışık hızı kelimenin tam anlamıyla; anlık, iletişimde bulunabilirler..
   (Bu aslında çok romantik bir çıkarım; tüm varlıklar olarak birbirimize bağımlıyız ve evrensel zeka diye bir kavram var aslında..)

   4. Klasik fiziğe göre yuvarlanan bir çelik bir topun beş saniye sonra yerini, hızını ya da hızındaki değişim miktarını (ivme denir) hesaplayabilirsiniz..
(İMKANSIZ YOKTUR BU EVRENDE..)
   Ama Kuantum da her an her şey olabilir ve parçacığın bir sonraki konumu asla bilinemez, yani zar atmak gibi ancak tahminde bulunulabilir (1/6 üç gelecek gibi..)

   5. Bizim dünyamızda bütün, parçalarının toplamı bilinirse anlaşılabilir. Ama kuantumda her parça bağımsız bir organizma gibidir ve bütünle etkileşim içindedir..
 (* kendi fikrim bu madde kuantum fiziğiyle karışmış bir felsefi sorun haline gelmiştir aslında; örneğin televizyon parçalarından çok farklı bir şeydir.. ama dediğim gibi bu kuantumla karışık bir evrendir o..)

   6. Bu çok garip ki; Kuantum fiziğinde o şey'e bakıyorsan(gözlemci) o şey (atom altı parçacık, senin onu gözlediğinin farkına vararak(What?) farklı davranmaya (Olasılık dalgasından madde haline dönüşmek) başlıyor..
Bu inanılmaz bir maddedir ve anlatmak istediğimi daha önce de verdiğim bir video ile (Dr Quantum) daha iyi anlayabilirsiniz.. Hatta burayı okuduysanız aşağıdaki videoyu izleyip sonra devam ediniz ki, dünyanız alt üst olsun:)
   * Bizim dünyamızda gözlemci evrenin bir parçasıdır ve sallanmaz..


   7. Newton fiziğine göre bizim dünyamızda atomlar ve aralarında muazzam boşluklar vardır (karşınızdaki duvarın %99,999' u boşluktur aslında,, neden arkasını göremeyiz? Belki de görebiliriz?)
   Kuantum fiziğine göre bu boşluklar enerji ile kıvır kıvır kaynayan dopdolu (ama saydam, görünmez) yapılardır ve boşluğun misket kadarı tüm evrendeki maddesel enerjiden daha fazla enerji taşır..
 (Nasıl bir enerji ve güç taşıdığının farkında mısın,, uyan artık,, ey ölümlü..)

(YAZIMI OKUMAKTAN YORULDUNUZ..)
   8. Bizim evrenimizde madde katı yada en azından ele gelen bir şey iken bizi oluşturan maddelerin dünyası mikro kozmozda madde diye bir şey yoktur aslında.. 

   (* Burasını anlatmak zor) O dünyada madde diye bir şey yoktur bir tür maddesel olmayan madde bulutu (dalgalar şeklinde akan) olasılık dalgaları denilen bir halde bulunur ve bir gözlemci onlara baktığı anda sisler bulutu (olasılık dalgası ) çöker ve madde bir yerde konum alıverir. (ama yerini asla tahmin edemezsiniz,, muhtemelen kendi de bilmez 
(Yoksa kader diye bir şey yok mu,, Öhöm karıştırmayalım pardon, devam..)

(PEKİ YA KADER??)
   9. Bir de arkadaşlar Kuantum sıçraması diye duyduğunuz bir kavram vardır ki bu da kuantum dünyasının garipliklerindendir..
   Sizlere fen ya da fizik /belki kimya) derslerinde atomun etrafında dönen elektronlar gösterilmiştir ki bu yanlış bir anlatımdır..
   Atom dünyası (modern atom teorisi) böyle belirli güllük gülistanlık bir yer değildir..
  Elektronlar çekirdek etrafında şu hızla süzülüp, hoop şu kadar nano saniye sonra arkaya dolanırlar diye bir şey yoktur atomda.. 
   Elektronlar bir yerde iken birden bire gözden yitip başak bir yerde görülü verirler (çok harika bir dünya)
   * Elektronların tam olarak nereden (ne zaman) sıçrayıp nerede görüleceklerini asla bilemezsiniz..

   10. Kuantum fiziğine göre hiç bir şey yerel değildir. (kalemin yeri bizim dünyamızda masanın üzeridir,, sorun yok,,) ama kuantum dünyasında kalemin bir yerde (ya da hiç bir yerde) olduğunu söylemek yanlıştır.. 
   
* Kuantuma göre parçacıklar (kalemler) zaman ve mekanın ötesindeki bir düzlemde (bu neresi?) kopmaz bir biçimde (tüm kalemler yan yana ya da bir birinden haberdar gibi düşününüz) bir birine bağlıdır..

    * Bu şu anlama gelir zaman ve mekansız olarak hepimiz birbirimize bağlı iletişim halinde olan ve aslında aynı varlıklarız (benim görüşüm)

(SEN TEK BİR VARLIK DEĞİLSİN,,
İÇİNDE ANLAŞILAMAZ SONSUZ
EVRENLER VE ENERJİ VAR..
SEN TANRININ SURETİSİN ASLINDA..)
     Beni oldukça yoran ve pek çok kitabımdan anlaşılması en kolay ifadelerle anlatmaya çalıştığım kuantum Fiziği konusunu daha fazla uzatamayacak ve diğer fenomenlerini başka bir yazıya bırakacağım sevgili arkadaşlar..
   Ama kendi çıkarımlarımı sonuç olarak paylaşayım ki, Şeylerin madde haline gelmesine yani dalga fonksiyonunun çökmesine neden olan şeyin, ya da olayların tam olarak tesadüfi yapısındaki amacın ne olduğu muamma olan (kuantum kuramının) büyük sorulardır..
   Ve yine kendi çıkarımımdır ki kuantumun garip dünyası sizden bağımsız bir dünya değil bizzat atomlarınızı, hücrelerinizi ve aslında sizi oluşturan bir dünyadır ve aslında onun içinde (içinizde) yaşatan evrenlersiniz hepiniz..
   Bir televizyonun içindeki elektron yönlendirici de meydana gelen değişim elbetteki televizyonu direk etkileyeceği gibi (bence) kunatum dünyanızda ki her olay (sıçrama) da sizleri sürekli yeniden yaratan farklı sonuçlar doğurmaktadır kim bilir..
   Her ne ise macera aramak için uzaklara bakmanıza gerek olmadığını anlıyorsunuzdur artık.
   Zaten içinizdeki küçük evrenlerde ve dolayısıyla sizin evreninizde sürekli boy göstermekte pek çok akıl almaz mucize..
    Paradigmalarınızın her bilimsel keşifle birlikte sizleri daha iyi ve bilinçli insanlar yaptığı ve aslında tüm insanlar, hayvanlar ve maddesel evrenle görünmez bir bağınızın bulunduğunu fark ettiğiniz ve ona göre davrandığınız güzel günler görmeniz dileğiyle..
                                                                                (Çetin TARI)



GÜNÜN VİDEOSU:

KUANTUM FİZİĞİNDE ZAMAN..





GÜNÜN KARİKATÜRÜ:

ADAMIM UMUT SARIKAYA'DAN..    TİKİ..



5 yorum:

  1. Yani bu elektronlar ışık hızından daha mı çabuktur? Eğer biz makro evren düzleminde saydamsak ve bizi biz yapan birbirinden bağımsız parçalarımız varsa biz de bir melek ya da extraterrestial varlıklar gibi ışık hızını geçip istefiğimiz yerde bulunabilir miyiz? Eğer parçalar birbirinden bağımsızsa, varılacak yere kafamız mı yoksa ayağımız mı varacak ya da nassı oluyo bu iş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aslında varolan hız sınırı (olan herşey için) ışık hızı dır. daha fazlası olamaz. nadir bit kaç şeyle birlikte elektronlarda ışık hızına yakın (ama o kadar değil) hızşa hareket ederler, ama buradaki nüans elektronların hareket ediminden ya da hızdan bağımsız olarak pekçok yerde birden bulunabilme fenomenidir. daha büyük ölçekler (kuantum dünyasının dışı, büyük bizim dünyamıZ) BU FENOMENLER GÖRÜLMEZ VE BU DENKLEMLERİ DÜNYAMIZA UYGULAYACAK FİZİK YASALARI HENÜZ BULUNAMADI (pardon capslock a basmışım) demek istediğim o dünyada işler sağduyumuz ve gözümüzde canlandırma şeklinde anlatılamıyor veya tartışılamıyor. elektron deniyor ona bakmazsan bir olasılık dalgası (bir dalkga, tözsüz, maddesiz) iken ona bakarsan (gözlemci,, ya da bilinç?)( bir yerde farkına varıp madde haline geliyor...
      yani bunun için elektronun hareket etmesi dahi gerekmşiyor ve tek bir elektron evrendeki tüm elektronların durumdan haberdar olabiliyor sanki sadece 1 elektron varmışçasına..
      açıklayayaım derken kafanı karıştırmadım umarım ama kuantum fiziğiğni nobelli bilim adamları bile gözünde canlandıramıyor o yüzden canımızı sıkmayalım.. hızlı yazdım yazı karıştı sorry..

      Sil
  2. İnsan kendini ışınlar mı yani bu bilgilere dayanarak. Öyle olduğunu varsaysak bile belli ki bunun bir ilmi var. Mikro kozmos bilinmeyen bir alem. Onu ölçecek cihaz var mı

    YanıtlaSil
  3. Kuantum enteresan değil mi ya. Farklı kapılara çıkıyor her yorumlamada, yorumlandıkça çoğalan bi yanı var benim için, maddenin anatomisini, eşyanın, şey'in şeyini

    YanıtlaSil
  4. Çıkarıyo adeta ve benim gibilerinin olmayan aklını fikrini de iyice karıştırıyo ama yine de güzel kuantum...

    YanıtlaSil