25 Temmuz 2013 Perşembe




BİLİNMEYEN NO:11

BASİT KİŞİSEL TERAPİ YÖNTEMLERİ

PROJE 2; BİR ROMAN YAZ


(İLGİ ALANLARIMIZA GÖRE OKURUZ:
ŞİMDİDE KAÇSIN O FARE DE GÖREYİM..)
  'Okumak insanı doldurur, insanlarla konuşmak hazırlar ve yazmak ise olgunlaştırır' der büyük zeka Bacon..
 Yalnız yazacak kişinin kim olacağı konusunda sınır koymaz.. 
  Kısaca yeterince okuyan ve biriktiren herkesin yazabileceğini ve hatta yazması gerektiğini söyler.. 
  



(HEMEN, BEN YAPAMAM DİYE KAÇMAYINIZ)
 Ortalama bir bilinmeyenedair.blogspot.com 
okuru olarak sayfamızı okuduğunuza göre, ortalamanın üzerinde bir birikime ve okuma alışkanlığına (ülkemizde okuma alışkanlığı ortalaması 0,00 olduğu için) sahip olduğunuzdan eminiz demektir dolayısıyla yazı yazmak üzere Bacon'ın verdiği ölçütlere de otomatikman sahip olduğunuzu rahatlıkla söyleyebiliriz..   

   (Hemen hayıır,, ben yapamam diyerek bilgisayarı bırakıp kaçmayınız, ilginç bir teklifte bulunacağım,, hem iyiliğiniz için sonuçta;)
(YAZMAK İÇİNİZDEKİ SİZİ ÖZGÜR KILAR)

   
  Önce asıl konumuz olan yazmanın ruhsal sağaltım konusunda size ne gibi gelişim olanaklarını sağlayacağına dair araştırmalara bir göz atarak konuyu açmaya başlayalım..
  
  Yapılan bağzı (şeylere) araştırmalar göre yazmak veya belli bir biçimde günlük tutmanın ölümcül hastalıklarla savaşan ağır hastalarda dahi fiziksel ve ruhsal yönden pozitif ilerlemeler kaydettiklerini gösteriyor..
(YAZMAK, DAHA AZ STRESLİ OLMANIZI SAĞLAR)

  
  Texas ünv. yapılan bir araştırmaya göre stres ve duygularınız hakkında yazmak bağışıklık sisteminizi geliştiriyor ve AIDS, astım ve artrit gibi hastalıklarda bile hastalığı yenmede kişiye pozitif pozitif katkı sağlıyor..


(YAZINCA KAFANIZDA DAHA İYİ ÇALIŞIR.)
  J. of A. M. Association dergisinde yayınlanan bir araştırmada 107 astım ve artrit hastasından 3 gün boyunca her gün 20 şer dk yazmaları isteniyor. 
   Grubun özellikle stres hakkında yazanlarının oluşturduğu grubun 3 ay içinde daha güçlü bir savunma sistemi geliştirerek %70 oranında iyileşme gösterdiği gözleniyor. 
  Araştırmaya katılan psikologlara göre bu durumun altında yatan sebeplerden biri yazma sırasında duygularımıza bir düzen getirebilmek ve onları belli bir kontrol yapısının altına alabilmek, olarak açıklanıyor..
   Bu durumda duygu karmaşasının beyinde oluşturduğu karmakarışık kimya salgılanan tüm stres hormonları kontrol altına alınmış ve hasta daha olumlu bir ruh haline bürünmüş oluyor..
(YAZAN VE YAZMAYAN ARASINDAKİ FARK)
  
   Aynı araştırmaya göre, yazanların doktoru daha az ziyaret ettikleri  aksine olumsuz düşüncelerini bastıran diğerlerinin ise bağışıklık sistemlerinin oldukça gerilemekte olduğu teşhis edilmiş.. 
  Bu durumu Sait Faik'in şu an hatırladığım şu ünlü sözüyle de onaylamak mümkün;  'Yazmasam çıldıracaktım..'
   Yalnız araştırmacılara göre yazdıklarınızı belli anlamlı bir sıraya koyarak yazmak tam olarak sağlıklı yazma (roman, günlük, kısa hikaye, mektup vb) denilen şey oluyor..
(YAZMASAM ÇILDIRACAKTIM)
 
  Bu kısma kadar neden yazmanız gerektiğine dair bir kaç bilimsel tavsiyeyi okudunuz. 
  Şimdi ise asıl başlık konumuza geliyoruz ki asıl eğlenceli ve size hiç tatmadığınız bir deneyimi yaşatacak ve biriktirdiğiniz onca tozlanmış anıyı nihayet fiziksel bir hale getirecek ve bir roman senaryosu halinde olgunlaştıracak asıl faaliyete; bir roman yazacaksınız (yeap, yanlış duymadınız..)..
   
(YETER LAN, YAZAMIYOSAN BENİM Mİ SUÇ) 

  Doğrusunu söylemek gerekirse iki yıl önce okuduğum G Rubin'in muhteşem kitabındaki, başlığımız ile ilgili bölüm benim de yazmaya başlamam da katalizör görevi gören faktörlerin başında geliyordu diyebilirim..
  Burada yazarımız, Chris Barty'nin bir kitabından esinlenerek kendisininde uyguladığı bu projeden bahsediyordu sevgili dostlar. (yazar dostlarım diyebilirim artık;)..
  Size de şiddetle önerdiğim projemiz şu ki; 30 gün içinde her gün sadece 1600 kelime yazarak ortalama bir roman formatı olan 50.000 sözcüklü bir roman yazmış olacaksınız..
 
(YAZARSAN ÇABUK İYİLEŞİRSİN)
 Tekrar edeyim; sadece 30 günlük bir terapi bu ve her gün sayfalara dökeceğiniz, yaratacağınız sadece size özel anılarınızın da roman kahramanında yaşam bulduğu, belki de çok orjinal bir eser yaratacaksınız. 

  Kim bilebilir,, sadece bu yeni tecrübeyi bir deneyimleyiniz.. 
  Kaldı ki kimse size sınav yapmayacak.. Yalnız burada günlerdir söylemeye çalıştığım şu şeyi yine hatırlamanızı tavsiye ederim ki, hemen hayır ben yapamam demeden önce yaşamsal deneyimlerinize güvenerek beyin fırtınalarıyla istediğiniz yollara saptığınız bir şeyler yazmak, yepyeni bir siz ile tanışmanız ve önünüzde yepyeni bir dünya açılması için en uygun bir fırsat olabilir..
   Sizin için böylesine büyük bir projeye başlayarak yaratımda bulunmak ve dahası sadece bir ayda sonuca ulaştırmak, yaşamınızdaki gelişim atmosferine inanamayacağınız katkılarda bulunacaktır, bana güveniniz. (yazarda öyle diyordu, ben güvendim şu an bu bloğun başındayım.)
 
(HEM, YAZMAK HAVALIDIR..)
    Romanınızın berbat olması da kesinlikle önemli değil kimse sizden bir Orhan Pamuk çıkartmaya çalışmıyor, önemli olan bu terapide kendinizle baş başa ve yalnızca sizin kurduğunuz bir dünyayı kağıda dökmek ve bir süre sonra yazdıklarınızın artık sizi etkisi altına alarak sizin bile tahmin edemeyeceğiniz yollara sürüklenmesini izlemek..


(YAZARKEN FARKINDALIK ARTAR)
   Bu gün elimden geleni yaptığımı ve size hayatınızda belki de kimseden duyamayacağınız bir tavsiyede (uygun delil ve araştırmalar ile) bulunduğumu bilerek yazımı bitireceğim. (hem söz bana yollarsınız, kimse okumazsa ben okurum:).. 
  Yalnız buradaki püf nokta yazamam demeden önce yarın sabah (veya yazma zamanınız hangisiyse) ilk 1600 kelimenizi yazarak evrende yalnızca bir tane ve size özün, size ait olan eserinize başlamanız.. Ruhsal gelişiminize sağladığı olağan üstü katkılardan ziyade kim bilir belkide dünyamız pırıl pırıl bir yazarla tanışmış olacaktır..
   Hiç biri olmadı mı? 
   Bir gün çocuklarınıza bırakacağınız bir hatıranın olmasından daha güzel ne olabilir...                                                     
    Yazdıkça güzelleşen ve içinizdeki olağan üstü siz'i tanımanıza olanak veren günler görmeniz dileğiyle..                     (Çetin TARI) 

GÜNÜN VIDEOSU: '' POLİSİYE YAZMAK''



GÜNÜN KARİKATÜRÜ;



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder