31 Temmuz 2013 Çarşamba

BİLİNMEYEN NO; 15

5000 YILLIK HİKAYE: 
HAYAT ve ÇİLEK

(HER YENİ GÜN SONSUZ OLASILIK TAŞIR,
ONU AYNI ŞEKİLDE YAŞAMAK, YAŞAMAK MIDIR?
Sevgili arkadaşlar bu gün size çok tanıdık bir hikaye anlatacağım ama önce hikayenin kaynağı üzerine bir iki şey hatırlayalım..  
  Çince'de yaklaşık 5000 yıl öncesine dayanan ve 'yol' manasına gelen, Tao felsefesi diğer pagan kültürü uzantılarıyla beraber modern dinlere ait pek çok hikaye ya da efsaneye kaynaklık etmiş zengin bir felsefedir..
  Özetle Tao; tümüyle ve burada yaşamayı, hayattaki küçük şeylerin kıymetini bilmeyi ve varoluşsal problemlerden biri olan, kaderinin sorumluluğunu üzerine almayı merkez alan, özellikle yeni gün başlangıçlarını bembeyaz
(GÖRÜNMEZ BAĞLARLA BAĞLIYIZ
HEPİMİZ, EVRENSEL BİLİNÇ)
olasılıklarla dolu bir sayfa olarak çok önemseyen kadim bir düşünce sistemidir.. 
  Bu gün bu uzak doğu felsefesinden gelen ve  sizi düşünmeye sevk edecek tarihin en eski hikayelerinden birini anlatacağım,, daha sonra  düşününüz lütfen hikaye tanıdık gelecek zira,
  Aslında bu; sizin hayatınız 
ve bu adam sizsiniz... 
  Bir gün, ormanda yürürken bir adam, vahşi bir kaplanla karşılaştı. Adam canını kurtarmak için kaçmaya, kaplanda onu kovalamaya başladı. Sonunda adam bir uçurumun başına vardı; fakat kaplan da ona yetişmiş, üzerine atlamak üzereydi. Başka şansı olmayan adam, her iki eliyle bir bağ kütüğüne tutunarak kendini aşağıya doğru bıraktı..
  Uçurumdan aşağıya doğru bir süre bu şekilde indikten sonra başını kaldırdığında, uçurumun başında uzun, sivri dişleriyle kendisini
(KAPLAN SALDIRMAYA HAZIR BEKLER)
gözetleyen kaplanı gördü tekrar.. 
  Aşağıya baktığında ise uçurumun dibinde kükreyerek kendisini bekleyen bir başka kaplan gördü. İki kaplan arasına sıkışmıştı..
  Bu sırada (daha bitmedi), iki eliyle tuttuğu bağ kütüğünün üstünde biri siyah öteki beyaz iki fare belirdi ve sanki başında yeterince dert yokmuş gibi, onlarda kütüğü kemirmeye başladılar..
 
(ÖLÜM FARKINDALIĞI ASLINDA
DAHA BİLİNÇLİ YAŞAMAMIZI SAĞLAR)
Adam farelerin kemirmeye devam etmesi halinde, kütüğün artık onun ağırlığını taşıyamayacak denli zayıflayacağını biliyordu.. Kütük kaçınılmaz olarak kırılacak, o da düşecekti. Fareleri uzaklaştırmayı denedi, fakat her seferinde geri geldiler..
  Adam o anda , uçurumun yanı başında kendisinden çok uzak olmayan bir noktada yetişen çileği fark etti. çilek olgun ve leziz görünüyordu. Bir eliyle bağ kütüğüne tutunmayı sürdürürken öteki eliyle ona uzandı ve koparttı..
  Biri uçurumun başında ve diğeri dibindeki iki kaplan ve tutunduğu bağ kütüğünü kemirmekte olan iki fareye rağmen, adam çileğin tadına baktı ve müthiş lezzetinin farkına vardı..
  Sevgili arkadaşlar yazının başında da belirttiği gibi bu eski hikayede anlatılan bizleriz aslında demiştim ve bu da hayatınızın Tao hikayesiyle bir özetiydi.
(ANI YAŞAMAK)
  İsterseniz şimdi hikayenin en önemli kısmı çileğe gelene kadar kısaca yaşamımızı anlatan simgesel kavramlara bir göz atalım.. 
  Uçurumun başı(tepe) geçmişi temsil etmektedir.Yaşamış olduğumuz deneyimlerin ve anıların tümü, içinden çıkıp geldiğimiz şeydir.. 

  Tepedeki
(GEÇMİŞ VE GELECEĞİMİZ)
kaplan geçmişle fazla ilgili olmanın tehlikelerine işaret eder.. Eğer sürekli geçmişteki hesaplara takılıp kalıyorsa kaplan bizi vahşi pençelerine alıyor demektir..

  Kaplan aynı zamanda bir şeyleri düzeltmek üzere zamandan geriye doğru yolculuk etmenin imkansızlığını betimler..

(GECE VE GÜNDÜZ, GEÇEN ÖMRÜMÜZDÜR)
  Uçurumun dibi ise geleceğimizdir. Kitabın henüz yazılmamış bölümüdür. Dipteki kaplan gelecekte olanlarla fazla ilgili olmanın (örneğin ertesi gün için şimdiden kaygılanmanın) tehlikelerini anlatır ve aynı zamanda ölümün nihai kesinliğini temsil eder..

  Hikayede bağ kütüğü maddi yaşamımızdır. Adamın kütüğe iki eliyle tutunması gibi bizde tüm gücümüzle hayata tutunmaya çabalarız. Tepedeki kaplan dolayısıyla aşağı, ölüme kaymaktan başka çare yoktur..
(KÜTÜK ENİNDE SONUNDA KIRILACAKTIR, NE GAM)
  Kütüğü kemiren iki fare gece ve gündüzdür ve onlar da her gün ölüme biraz daha yaklaşmakta olduğumuzu hatırlatırlar, elbet sonunda kütük kırılacaktır..
    Ve en önemli kısım adamın çileği görmesidir sevgili arkadaşlar.. Hayatı pahasına bir elini bırakıp ona uzanmaya çalışır..
(BAZEN HAYAT KONFORLU BÖLGENİZDEN
UZAKLAŞMAYI GEREKTİRİR..)
 Ve farkındasınız ki, eğer iki eliyle kütüğe (gündelik yaşamı) tutunmaya devam etseydi şüphesiz çileğe uzanamayacaktı..
  Yaşam hikayesindeki bence en önemli bence unsur çilektir zira çileği koparmak anı yakalamayı temsil eder. Eğer konforlu bölgenizden çıkıp risk alırsanız ancak hayat size bir ödül sunar..
  Özetle, sevgili arkadaşlar;
adamımız, tehlikelerle çevrili olmasına rağmen, henüz gerçekleşmemiş tehditlere ait korkuların onu felç etmesine izin vermemiştir. Böylece anı yakalayıp tadını çıkarabilmiştir.
  Anı, farkındalıkla yaşamaya yönelik eylem planınızı hayata geçirdikçe, geçmişte oyalanmayı ya da gelecek için endişelenmeyi bırakacaksınız demektir..
(TAO VURUŞU, YA DA MANYAK BABA)
   Şimdiki zaman elimizdeki tek gerçek zaman dilimidir ve bize verilmiş en büyük armağandır. Siz, bu armağan kendilerine verildiği halde farkında olmayan ya da onu kabul etmeyen insanlardan olmayınız lütfen..
  Bugün bembeyaz hayat sayfanızın kalan ilk günü. Biliyorsunuz ki fareler kütüğünüzü kemirmekten vazgeçmeyecek ve kaplanlar orada olamayı hep sürdürecekler.. 
  Elden gelen onlar için endişelenmeye bir son verip, etraftaki çileklerle ilgilenerek hayatın bize sunduklarını kabul etmektir. işte gerçek yaşam budur.. (Yine manyak final yaptım yalnız ;)                                                                                                                                           (Çetin TARI)

GÜNÜN VİDEOSU;
NAZIM HİKMET; YAŞAMAYA DAİR



GÜNÜN KARİKATÜRÜ



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder