BAŞARDIN, KUTLARIM...
Ben bir insanım, yani tamamlanmamış bir eserim...
Başarmış olmanın yükünü kaldıramayabilirim yani bazen.
İyi bir yuva kurmuş olmanın, bir işe sahip olmanın ya da bir çocuğunun olmasının hatta, bir başarı olması gibi yani.
En başarılı olduğun anlar fakat, en savunmasız olduğu anlardır aynı zamanda insanın.
Başarmış olmak rahatlığa, verimsizliğe ve en kötüsü k*çının tavana vurmasına neden olan şeydir çoğunlukla ve hatta kendine aşık olmana körkütük.
Çaba göstermeyi bırakmaktır artık başarı, risk almayı seni sen yapan şeyleri, kazanmak için çabalamayı...
Cundadaki Rum mezeleri cennetten çıkma ve tıka basa dolu o meyhanedir örneğin başarı. Yer yok diye burunları havada en arkadaki o kötü masaya oturttukları o meyhane. Memnun kalamamıştın tabi. Ama bu hakkı gördüler kendilerinde başarılı oldukları için ki sonun başlangıcıydı bu emin ol...
Ya evlenmeden önceki o romantik, enerji dolu mutlu insan? Başarmıştın değil mi? Daha mutlu olman gerekiyordu ve bir kızın da oldu belki. Tüm tartışmaları, sidik yarıştırmaları, ağır söz yarışlarını kazandın, başardın yani tebrikler.
Ama hiçbir şey başarı kadar başarısızlık yaratmaz bunu unuttun. Başardığın, başardığını sandığın ve seni sen yapanın çabaların olduğunu aslında unuttun... Mutsuzsun...
hayat sonlar ya da başlangıçlar değil galiba, yada başlamak ya da bitirmek. Arada geçen her şey sanki daha çok. yürümek, takılmak, düşmek ama kalkmak ve yine ilerlemek kabullenip daha iyisi olabileceğini ve yapabileceğini bilerek..
Başarmaya gelince, sadece bir kazanan olmayı boş ver zira başarmak bazen kaybetmeye eş değer. Başarmak daha çok bir yolculuk dedikleri gibi, tekrar tekrar çıkılan ve pencereden çiçekli kırları izlediğin,
Kimsen olmasa da. sen varsın sonuçta; zira bu da dünyalara değer şeydir belki de yaşamak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder