3 Aralık 2016 Cumartesi

ÖLÜ ADAM, BEN VE DİĞER HİÇ KİMSE

DUYGU

   Kendimle ilgili şeyler anlatmak sana;
  sokakta alelade yürüyen kadın, erkek herkesin bir

parçasıyla ilgili aslında...
   Hani her şeyin bir olduğunu söyleyen Sufi (ve uzak doğu, ve kuantum fiziği ve ...) söylemine paralel...
   Kendimi anlattıkça en azından, benim gibi olan (çok büyük) bir kısmı da anlatmış oluyorum sana ve aslında kendimi  de tanımış...
  Garip şeyler öğrendikçe kendimle ilgili, aslında Apriori tabir edilen, duyusal ötesi sezi ile, inandığım şeylerin bilimsel (ya da ona yakın) kanıtlarını görüyor satırlar arasında, rahatlıyorum;
   Bilmek böyle bir şey;  gizem, öğrendikçe azalıyor ve sen,
   sana daha çok yaklaşıyorsun;
   olman gereken,
   seni bekleyen o özel insana...
   Velhasıl bugün duygularını (fazlasıyla) bastıran  bir insan olduğumdan, söz edeceğim sana ki; karşılaştığımızda ''neden böylesin?'' sorusunu (sen de) sormayasın  diye...
   Herkes gibi değilim ve
(olmak ister miydim? ya da belli etmeyen herkes benim gibi mi?) 
(GÜÇ)
   bir duvar gibi anlamsız durmak çoğu zaman, kazınmış benliğime...
   Ben gibi insanların nasıl olduğuna dair bir şey daha öğrendim demiştim ya: kısaca duygularını bastıranlar' olarak, 'ben' (biz) tipik olarak şöyleyiz:
   1960'larda, yani Psikoloji biliminin tavan yaptığı yıllarda, psikologlar 'Bastırıcı' ve 'Duyarlılaştırıcı' denilen iki tür insandan bahsediyorlardı.
   Örneğin iki gün sonra ameliyat geçireceğini düşün;
   kimi bunu zihninin gerisine atıp zamanını dikkat dağıtıcı etkinliklerle doldururken (bastırıcılar),
  kimi ise bu durumda, devamlı olacağı ameliyattan ve olumlu ya da olumsuz durumundan bahsedermiş. (duyarlılaştırıcılar)

   Bu iki durumdan hangisinin daha sağlıklı olduğu tam olarak bilinemiyor aslında ve iki farklı kişilik özelliği olarak vurgulanıyorlar sadece..
   Yani sağlıklı olup olmadığım konusunda emin değilim ve fekat, 'sosyal açıdan tercih ötesi değerlendirildiğimi' de belirtmek isterim sana....
   Bastırıcı insanlardanım ben kısaca...
   Benim gibilerin kaygı düzeyleri düşüktür ve hayli savunmacı kişileriz biz... 
   Ama işin aslı, kendimizi diğerlerine göre, olumsuz duygulara yatkın olmadığımıza sürekli inandırmakla meşgulmüşüz...
   İlginç ve sıra dışı insanlarız bu iyi,
   Ancak özellikle olumsuz duyguları ölçtüğünde, çok şiddetli tepki verebilirmişim...
  Ya kendimi kandırıyorumdur bu durumlarda ya da kavramlardan ne kadar uzak olurlarsam olayım,
   soğuk kanlı, esnek, ve sakin izlenimi vermeye çalışıyorumdur...'
 diyor davranışçı psikologlar benim (bizim) için...
   Senden istediğim, eğer paylaşmıyorsam duygularımı, bu yazı ardına sığınmadığımı bilmendir...
   Sadece durumu anlayıp olabildiğince eğitmeye çalıştığımı bil kendimi; 
   Yine ve yine; senin için elbet...

Çetin Tarı/Aralık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder