6 Aralık 2016 Salı

ÖLÜ ADAM, BEN VE DİĞER HİÇ KİMSE

DENE


(NE HÜZÜN, NE MUTLULUK)
   Denemediğin sürece (olmayacağından)emin olamayacaksın ve yaşamış sayılmayacak.
   Özellikle sona yaklaştığı fark
ettiğinde ve elinde daha az imkan;     
   Yaptıklarından ziyade yaşamadıklarının pişmanlığı acıtacak içini...
   Yaptıklarına olan pişmanlığın kısa sürecek ya da ve zaman derman olacak pelesenk merhemini sürerek üzerine.
   Oysa yapamadıklarına olan pişmanlığın katlanacak artacak, yaşamamış olmanın ağır hüznü ile el ele.
   Denemediğin sürece bilemeyeceksin; dünyanın en güzel aşkını yaşamak veya kalbinin kırılması.
   Kaldı ki, denemeden önce elinde koca bir sıfır varken denedikten sonra en azından bir umut, denemiş olmanın rahatlık veren meltemi... 
   O halde yaşamın deneyimlediklerinle anlam kazanacak ve Nietzsche'nin deyimiyle ölüme yakıp yıkılmış kalelerden başka bir şey bırakmayacaksın,
   Pişman olmamak ve yaşamak için
(SADECE ANILAR KALACAK)
gerçekten...

   Yaşanması mümkünken ertelediğin her şey, yarının  pişmanlığı olacak.
   Sözün özü say ki öldün bugün;
   Hani olmaz ya oldu ve sen yalvardın, yakardın bir tek gün daha versinler diye sana.
   Ama iyi düşün;
   O gün geldiğinde sana asla verilmeyecek tek saniye bir yana, sana bir tek gün daha verdiler diyelim:
   Anlıyor musun?
   Bir tek günün daha oldu:
 İşte bu gününü,
   (Ama bana sorarsan bundan sonraki her gününü) bu anlaşmayı hatırlayarak,
   o bir tek gününmüş gibi yaşa...
Çetin Tarı/Aralık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder