19 Kasım 2015 Perşembe

BİLİNMEYEN NO: 169

SEVMEYİ FALAN DEĞİL, YALNIZLIĞI ÖĞREN. ÇÜNKÜ EN ÇOK ONA İHTİYACIN OLACAK*
YA DA OYUNCAK BEBEK

(*Bukovski)
(KADIN OLMAK)
   Bu gün bir hikaye anlatacağım yine sana ve bu kez kendini 'anne sananlara' olacak demek istediğim. Elbet okuduğunda üzerine alınıyorsan oturup düşünmen gerektiğinin farkına varman gerek demektir...
      Zira hayatta her an karşılaşılan ve yargılamayı bir hak görerek 'benim de başıma gelebilirdi demeyeceğiniz' ve sadece şans ya da tesadüf eseri dışında kaldığınız 'onlar' (aslında durumun henüz farkına varamayacak kadar belki de küçük) üzerine olacaktır bu yazı. Onlar ki cahilce dışlayarak sözde annelik yaptığınızı sandığınız...
(YA DA ANNE)
   Sert bir giriş mi oldu? haksız olup olmadığım ya da bizzat tanık olup olmadığınıza o halde, okuduktan sonra karar veriniz; 
   Aslında insan olmak ne derece kolaymış...

   Dudak yarığı olan çocuklar, 
otizmliler, down sendromlular, 
tekerlekli sandalye kullananlar, görme engelliler... 
(ÖĞRENİLEN BİR ŞEY MİDİR?)
Onlar da çocuklar. 
Fakat gelin kabul edelim, 
biz yetişkinler nasıl arkadaşlıklarımızda adam seçiyorsak, çocuklarımızın arkadaşlıklarında da 
bu çocukları ayırıyoruz. 
Çok görüyorum, 
down sendromlu çocukla karşılaşınca 
kendi çocuğunu çekip uzaklaşan anneleri... 
Neymiş efendim çocuğu etkilenmesinmiş, 
dudak yarıklı çocukları görüp psikolojisi bozulmasınmış, 
otizmli ısırırmış mazallah... 
Şunu göz ardı ediyoruz; 
çocuğumuz bizi model alıyor 
ve farklılıkları olan çocuklara 
(YA DA YAZILI MIDIR KODLARINDA)
nasıl davranmamız gerektiğini de bizden öğreniyor!
Gel kardeşim, 
bak başka bir önerim var.
Çocuklarıma farklılıkları olan çocukları
 nasıl anlatırım diye düşündüm. 
Sonra o gün  sevgili dostum Birgül'ü aradım. 
İki oyuncak bebek istedim. 
Erkek bebeğin dudağı yarık olsun dedik, 
bir bacağı diğerinden kısa olsun. 
Kız bebek down sendromlu olsun ve albino olsun, 
yani beyaz saçlı, beyaz tenli... 
Üzerinde konuştuk, araştırdık. 
Bebeklerle günlerce uğraştı Birgül 
(ÖYLE! DERKEN YAPTIĞIN HATALAR)
ve bu harika bebekler çıktı ortaya.
Çocuklara durumu anlattım ve bebeklerini hediye ettim. 
Çok sevdiler ve nedenini sorgulamadan 
"yardım etmeliyiz" dediler. 
Bir bacağı kısa olan bebeği elinden tutup yürütmeye çalıştı Name ve bugün arkadaşlarıyla tanıştırmak için okula götürdü. 
Dudak yarığı olanı doktora götürmeyi, 
yarabandı yapıştırmayı, krem sürmeyi teklif ettiler. 
Ve diğer bebekleriyle tanıştırdılar...
Farklılıkların arkadaşlıklarımız için engel olmadığını oyunla, oyuncakla öğretelim çocuklarımıza. 
(FARKINA VARMAK İÇİN OKUMALI
 VE KIRMALI GELENEKSEL ZİNCİRLERİ)
Sağlıklı, şık, güzel bebeklerin yanına bir bacağı kopuk, 
bir kolu kısa, bir gözü görmeyen, 
yüzü sivilceli bebekler de koyalım. 
Sonra parkta görüp de 
"anneee bu çocuğa noolmuş, neden böyle" 
demesinler bize. 
Gidip sarılıp oynasınlar. 
Çünkü bunu başarabilirsek insan oluruz, 
bunu dedirtebilirsek anne oluruz...


(Şermin Yaşar'ın yazısından)

BİR REKLAM ;)

'DAMDAN DÜŞENLE SOHBETLER' 
TÜM D&R VE SEÇKİN KİTAPÇI RAFLARINDA...


1 yorum:

  1. Okurken çok zevk aldığım kitaplardan biri oldu. Tavsiye edilir.

    YanıtlaSil