19 Ekim 2015 Pazartesi

BİLİNMEYEN NO: 164

ÇEKTİĞİM ACIYA BİR AD TAKTIM; 'KÖPEĞİM' DİYORUM ONA... O DA HERHANGİ BİR KÖPEK GİBİ SADIK, SIKICI, ARSIZ...

SAYFALARINDA KİTABIMI PAYLAŞANLARA...
  Kurmaca bir hayat yaratımı derdinde ve yaşamı kurmacalarda gördüğü şekliyle tecrübe etmeye, o şekle sokmaya çalışan insanlardan isen sen de; Ben, Don Quijote ya da Madam Bowary gibi, trajik sonuçlarla karşılaşman kaçınılmaz oluyor...
   Bu kadar ünlü bir listeye 'Ben' diyerek girecek kadar arabesk değilse de 'yazıp bitirmek', kenara oturup ayak ayak üstüne atıp ve sek martini içme ayrıcalığı da vermiyor insana. 
SANAT İÇİN
   Zaten eziyetli bir süreçten (iğne ile kuyu kazmak; bknz TDK sf:18087) çıkan ve nedensiz bir dürtü (ya da daha dürüstçe; bilinç altının itkisiyle diyelim) yazan, öyle yaşayarak öyle olmaya çalışan birini bir de final de 'Ben bir şey yazdım ahali okuyunuz!' demek zorunda kalması sanırsam çok acınası oluyor ...
   Şu an söylemek istediğim; yazma çabası ( ve hatta sonra yayınlatabilme) ve sürecini yaşayanların çok iyi bildiği haliyle durum şudur ki; bir kitabı yazmışsanız; bunu sizin insanlara gösterebilme gayretinde olmanız olmazsa olmaz bir kuraldır... (Tabi Orhan Pamuk Baba değilseniz) 
KÜÇÜK KARABALIK GİBİ OLUR UMARIM...
   Yılda yaklaşık 50 BİN kitabın yayınlandığı bir sazan havuzunda benim 'DAMDAN DÜŞENLE SOHBETLER'in küçük lepistesler gibi kalmayacağını kimse (yayın evleri bile) garanti edemez...
   Bu durumda yazan arkadaşın imdadına; vefakar, okuyan, cevval ve harika (aklıma gelenler şimdilik bunlar sonra arttıracağım) arkadaş ve tanıdıkları ( ve blog okuyucuları elbet) yetişir ve yazanın yazdığını daha fazla insan en azından görebilmesi için, örneğin Facebook, Twitter... falan  sayfalarında o arkadaşın yazdığına (bknz Damdan düşen...)  yer verir ki bu adamcağız bu işe devam edebilecek şansı ve motivasyonu edinip kuyruğu dik tutabilsin..
VE OKUYANLARI MUTLU EDER
   Velhasılı durumu anlamışsınızdır ki benim lepistes'in bu ara yardıma ihtiyacı var yoksa büyük balıklar arasında görülmeden yem olup (çırpına çırpına diyorum bak) gidecek...
   Amma ki derseniz ki; 'kardeşim seninki 'Küçük Kara Balık' olup (Samed Behrengi) belinde kılıçla açık denizlere kavuşacak ( gerçi sonu iyi bitmiyordu ama?) ona da saygı duyar ve helal derim size; bu Ülkede okuyan ve okutan halden anlayan insanlar var (Öhöm)...
VE DOYURUR:
(NE YAZACAĞIMI BİLEMEDİM BUNA?)
   Yok hala gazı almadıysanız ve hatta ne demek istediğimi dahi anlamadıysanız ne deyim bilemedim size, Allah iyiliğini vermeli bu durumda...
  İşin şakası sayfalarında inatla kitabımın görselini paylaşan, yorum yapan,  cesaretlendiren ve 'iyi olacak koçum her şey' şeklinde ara gazıyla moralimi yüksek tutan tüm arkadaşla selam olsun (cümlenin gelişine bu son denk geldi)
  Bu yazıyı da sayfalarında paylaşacak olanlara şimdiden teşekkürlerimle...


 















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder