30 Haziran 2015 Salı

BİLİNMEYEN NO: 153

KALP DEDİĞİN ATIYOR ZATEN,, MARİFET RİTMİNİ DEĞİŞTİREBİLMEKTE...

YA DA BİR DOKTORUN SON MESAJI



ölüm gerekli olduğu için var...
    En büyük yanlışlar ölmeyeceğimiz yanılsamasıyla dünyaya kazık çakma derdinde kendimiz ve başka herkesi üzmeyi kendimize hak olarak görmemizden doğar ki bu günün yazısı kendine gelmen için kaleme alınmıştır...
   Diş doktorlarımızdan Tolga Aydın, iki yıldır tedavi gördüğü lenf kanseri hastalığına maalesef geçtiğimiz günlerde yenik düşer. 
   Ölümünden önce, facebook'ta "Güneşi bizim gözümüzle göremeyen o kadar çok insan var ki" başlıklı bir yazı bırakır tüm o halinden rahatından, ufacık sorunsallardan iğreti olan, rahatlık batan, kıymet bilmeyen senin için...
    En azından bu gün için kendine gelmeni ve sakince bir iki saniye de olsa düşünmeni sağlayacak; "Kansere hiç yakalanmamak bizim için daha büyük bir şans olmaz mıydı? Benim yaptığım ise bu olumsuzluktan bir başarı öyküsü çıkarabilmekti sadece" diye başlayan mesaj şöyle...
 
"Kansere hiç yakalanmamak bizim için daha büyük bir şans olmaz mıydı? 
Benim yaptığım ise bu olumsuzluktan bir başarı öyküsü çıkarabilmekti sadece.
 Küçük şeylerin kıymetini daha iyi anladım sayesinde. 
onu aklında tutmak...
Önceleri beni ıslatan yağmur kanserden sonra hiç ıslatmadı. 
Kanserden önce her gün gördüğüm güneş dev bir nükleer reaktör değilmiş meğerse, 
doğuşu ve batışı başka şeymiş. 
Kuyruk sallayan köpek, mırıldayan kedi,
 penceremin kenarında ekmek bekleyen güvercin ne destansı olaylarmış. 
Damla damla biriken koca bir mutluluk deniziymiş hayat.
 Hazır bir mutluluk aramak ne büyük gafletmiş. 
ve yas tutmamak artık,
kalanın kıymetini bilmek için
Hiçbir şeye şaşırmamayı, güvenilen dağların çoğu zaman karlı olduğunu, 
güvensiz sanılan dağlarda ise enfes çiçekler yeşerdiğini ben onunla savaşırken öğrendim...
 
 
Mükellef sofraların, marka giysilerin, pahalı arabaların, şatafatın mutluluk olmadığını, 
mutluluğun sadece sevgiden geçtiğini öğrendim. 
İnsanların bir hedefi olması gerektiğini, o hedefler için savaşılmasını, cesur olmayı,
gerisi,, kendinden fazlasını yanına almamak
 direnmeyi, boyun bükmemeyi ben onunla dans ederken öğrendim. 
Almanın değil vermenin insanı daha mutlu ettiğini, 
sorumluluğu, yardım severliği bana o aşıladı. 
Uyanmayı sadece gözünü açmak olarak bilenler için 
bir şafak var ki ne kadar da sıradanmış meğer.
 Hadi aç gözlerini aç yüreğini. 
Güneşi bizim gözümüzle göremeyen o kadar çok insan var ki."

   Şu an için aydınlanmış olduğunu düşünecek ve 'evet' diyeceksin 'yaşamın kıymetini bileceğim...' 
   Ama yarın unutacak ve yine ölmeyecekmiş gibi yaşamaya devam edeceksin,,
 ta ki...

SÖZÜN ÖZÜ:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder