12 Kasım 2016 Cumartesi

ÖLÜ ADAM, BEN VE DİĞER HİÇKİMSE...

BÖLÜM 3

ANLAM


(AKLIN ERENE DEK)
   Kim olduğunu biliyorum ve sen de kim olduğumun farkındasın belki ama, sohbetimize şahit olan biri (ki bunun için yazılmadı bunlar) en azından şu an için bir anlam veremeyecektir muhtemelen aramızda geçen tüm bunlara, bağımıza, kim olduğumuza.
   Her neyse ve kaldı ki sırrımız tüm bunlar; başka hiçkimse için yazılmadılar, yalnız senin için...
   Varolacağın dünya ile ilgili yine demir kadar çıplak  ve yine iç karartan pas soğuğu şeyler anlatacağım sana bu gün; ama korkma yanındayım...
   Kozandan çıkıp sımsıkı yere bastığında dünyaya ayaklarına da çok güvenmemeni önereceğim sana: güvenmen gereken tek şey sana vereceğim kanatlar olacak zira; ya da her zaman orada; sırtının, kürek kemiklerinin hafifçe kamburlaştığı yerde uç veren kanatlarını göstereceğim sana zaten senin olan..
   Baş döndürücü bir hızla artarken varolacağın evrenle ilgili bilim ya da felsefi görüşler ve ardından evrenin büyüklüğü daha bir açık hale geldikçe; insanın öneminin de o ölçüde yitirildiğini fark edeceksin (senin gibi) küçücük bir zaman ardından ve neredeyse kaybolma noktasına gelene dek...
   Bugün, yani benim zamanımda artık, anlaşıldı ki uygarlıklara atfedilen (sözde hayranlık uyandıran) devasa, dönemsel zaman ölçekleri, gezegendeki çok hücreli yaşamın uzun tarihi içinde  ve elbet yaşamın tarihi de tutunmaya çalışacağın gezegenin tarihi içinde bir göz kırpma süresiyle tarif edilebilecek...
    Ve elbet bu gezegen de evrenin o  muazzam genişliği içinde küçücük bir madde zerresinden ibaret: uzayın o ıssız eğriliği boyunca kendisi gibi küçük zerrelerden uzağa kozmik hızlarla taşınan küçücük bir nokta üzerindeki küçücük bir noktasın anlayacağın...
  Bundan 200 milyon yıl sonra ise (neyse ki göremeyeceğin bir trajedi ile) bu hayat dolu, cıvıl cıvıl gezegen , -(bugün bile bir şekilde fark ettiğinden emin olduğum) Güneş'in- genişlemesiyle yok olup gidecek.

(AMA ŞİMDİ TADINI ÇIKAR)
Sana bırakacağım kitaplar arasında rastlayacağın Leslie Paul'ün 'İnsanlığın Yok Oluşu' kitabında bununla ilgili altını çizdiğim şu notu okuyacaksın bir gün;
   ''Bütün yaşam yok olacak, bütün zihinler duracak ve her şey, sanki hiçbir şey hiçbir zaman oluşmamışçasına geriye dönecek... Dürüst olmak gerekirse, evrimin uğruna yolculuk yaptığı hedef de budur; çılgınca yaşayıp çılgıncasına ölmenin varıp varacağı 'hayırlı son'...''
   Velhasıl aklın ermeye başladığında başına ilk dert olan çözümsüz bela anlamsızlık sorunu üzerine olacaktır; yardım edemeyeceğim için gönül koyma bana.
   Yine de yol göstermek için kitaplar karıştıracağım senin için belki ikimizi de kurtaracak,
   Ama şu an gerçeği kabullenip biraz dinlenme vakti...
   Şu an için yapabileceğimiz ve bildiğimiz bundan ibaret:
   ''Yaşam dediğimiz şey karanlıkta yakılan ve hemen ardından sönen bir kibritten farksız.
   Er veya geç ulaşılan sonuç ise;
   onun anlamdan bütünüyle yoksun kalması...''
  


Çetin Tarı (Kasım/ 2016)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder