23 Kasım 2016 Çarşamba


ÖLÜ ADAM, BEN VE DİĞER HİÇKİMSE

BÖLÜM 10

YAŞ ALMAK

(GEÇEÇEK...)
 Hayatta pek çok sınırla karşılaşacaksın ve bu gün en geçilmek istenmeyen ve en uzak görünüp birdenbire ve bir duvar gibi önüne dikilecek en acımasızından bahsedeceğim sana...
  Sessiz sedasız gezinen, kendi halinde ve kendi dertleriyle vade dolduran iyi görmeyen ve duyamayanların eksilen duyularıyla yaşamaya çalıştığı o uzak sınır ülkesiyle.. 
  Hemen şu an gezdirdiğinde de bakışlarını, görüş açındaki her insanın uzun yaşamak istediğini fakat kimsenin yaşlı olmak istemediği bir ikilem sezeceksin hazır ol...
  İnsani yönden bakacaksın sonra ve anlayacaksın ki; ölümün işlevi aslında yaşlılığa son vermekten ibaret...
   Başına çok şey gelse de insanoğlunun; yaşlılığın muhtemelen en beklenmeyeni olduğunu göreceksin...
  Dünya Sağlık Örgütü'nün açıkladığı ve aklımın bir türlü almadığı rakamlardır aslında bugün, anlatmak istediklerimin en garibi ve üzerinde düşünmeye değer olanı üzerine:
   Buna göre dünyadaki (tüm) ülkelerde en yüksek intihar oranının 75 yaş üzeri bireylerde olduğu görülmüş...
  
(ÇOCUK OLMAKTAN HİÇ VAZ GEÇME)
Okuduklarıma göre, gençler intihara daha çok teşebbüs ediyorlarsa da; ölen kadın ve erkeklerin çoğu ileri yaşlarda olanlarmış...

 Her intiharın kendine özgü hikayesi var şüphesiz,
 fakat ihtiyarların intiharlarında gözlenen başlıca nedenlerin; hastalık yalnızlık ve depresyon olduğu tespit edilmiş...
     O halde;
   ''Kimse hayatı yaşlanmakta olan biri kadar çok sevemez'' diyen Sofokles yanılmış olmalı...
   Velhasıl De goulle'ün dediği gibi olmalı bu yazının özeti;
   ''Yaşlılık bir gemi enkazı...''
   Benim özetim ise 'Onları görmezden gelme' demek olacak sana.
   Onları görmek çok zor gelecek olsa da sana...
Çetin Tarı/ Kasım



(REKLAMLAR;)

  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder