4 Temmuz 2015 Cumartesi

BİLİNMEYEN NO: 156

BEN SİZE AY'I GÖSTERİYORUM,
SİZ İSE PARMAĞIMA BAKIYORSUNUZ?  
YA DA EMEL'DEN ŞABAN'A MEKTUP

DİNLE...
   Ölümünün yıl dönümünde hâlâ en tepedeki ölümsüz bir adamdan bahsedeceğim pek yapmadığım bir biçimde bugün.
   Sayfalarca anlatmak, örneklemek yetmez ama şu yönden su serpilebilir yüreğimize; her aile çocuklarına anlayabileceği yaşa gelince bu kültüre ait değerlerden ilk olarak Şaban'ı hediye eder ; beraber gülecekleri, aile olabilecekleri, paylaşabilecekleri, sıcaklık duyacakları, kendi çocukluklarında kendi büyükleriyle geçirdikleri zamanları hatırlayacakları belki...
   Nasıl bir sanatçı olduğuna, ki tez konusu olarak muhtemelen pek çok üniversitede sayfalarca adına araştırmalar dizilidir, fazla girmeye gerek yok.
   Bugün yapacağım onu yakından tanıyan Emel Sayın'ın daha önce görmediğim bir mektubunu sizinle paylaşmak olacak sadece...
   Böylece onu neden sevdiğini bir kere daha hatırlaya bilesin....
BİR MEKTUP
***
   O zamanlar tığ gibi delikanlı, cepte para çok. 
Oyuncu bir de, Mavi Boncuk filmini çekiyoruz. 
Bir gün setten çıktık eve gidiyoruz. Ben Laleli'de oturuyorum. 
Kemal, benden önce çıktı. 
Herkes yevmiyesini almış, taksiyle giden gitti, kendi arabasıyla giden gitti. 
Ben baktım ki Kemal yürüyerek gidiyor; üç kilometre var gideceği yere. 
Her gün yürüyerek gidip geliyor. 
Merak ettim, nereye gidiyor bu adam böyle diye.

Uzun süre yürüdü,sonra bir bankta bir adam yatıyordu.
tanıdığın ama burada olmayanla ilgili
 Kaldırdı adamı, bir şeyler konuştular, sonra cebinden para çıkarıp verdi. 
Şaşırmıştım. 
Sonra biraz daha ilerde bir lokantaya girdi, bir şey yemeden çıktı, oraya da para verdiğini görmüştüm...
Bıraktım takibi, banktaki adama yaklaştım: 
'tanıyor musunuz o az önce size para veren adamı?' dedim.
'Adını bilmem, sormam da, her gün para verir bana..' dedi.

Teşekkür ettim. 
Az ilerideki lokantaya gittim: 'Az önce gelen beyin borcu mu var size?'dedim. tanımadılar beni:
 'Kemal abi'nin mi, yok hayır bize her gün evsizler uğrar, yemek yediririz, o da sağ olsun, onların yemek masrafını öder...'dedi..

Unutmamaman için...


SÖZÜN ÖZÜ:

'Sen ne güzel bir adamsın ya..'dedim, 

ne olduğunu anlayamadı, sarıldım ağladım..


Ertesi gün Kemal'in yanına gittim.
'Ölme sen benden önce..' dedim, 
ama dinletemedim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder