BİLİNMEYEN NO; 32

30 EKİM 1938; 

DÜNYANIN GÖRDÜĞÜ İLK UFO BASKINI

(1938'DE Kİ İLK UZAYLI AKINI ENGELLEYEN
NORMAL AMERİKAN VATANDAŞI; ÇOK GİZLİ KAMERA)

 Fizik okuyan biri olarak bazı sınır kavramlar öğreniyor insan. Örneğin hiç bir şeyin hızı saniyede yaklaşık 300 bin kilometreyi geçemez (ışık hızı) veya ışık hızına yaklaşan maddelerin kütlelerinde otomatikman bir artış meydana gelir (E = mc²⁾ ve siz ışık hızına (ola ki) ulaşırsanız eğer maddenin kütlesi devinemeyecek kadar büyümüş ve hatta sonsuza ulaşmış olur..

(UZAYLIYLA İLK TEMAS..)

  Tüm bu bilgi Einstein fiziği dediğimiz görelilik formüllerinden ve onu destekleyen bilimsel deneylerden gelmekte..

  Ha yok kardeşim bunu kendim ispatlamak isterim gözümle görmediğim şeye inanmam ben diyenlerdenseniz (takdir ederim) formülün ilk satırını verebilirim size.. (ip ucu, buradan m'yi çekeceksiniz ;)

  ....

(KEDİ KILIĞINA GİRMİŞ SİNSİ BİR UZAYLI)

  Tabi sınırlamalara alışkın olamayan insan oğlu (ışık hızı şart mı kardeşim?) bununla ilgili yeni çareler aramaya koyuluyor; ve yeni hesaplamalar yapıyorsunuz doğal olarak.. 

  Örneğin şu an arabayla ortalama 100 km'lik bir hızla en yakın yıldıza (4 ışık yılı uzaktadır, 13 milyar ışık yılı uzakta dahi yıldızlar var?) gittiğinizi var sayarsak bu yıldıza ulaşma süremiz bu kez de ortalama 26 milyar yılı buluyor.. (evrenin varlığından 2 kat fazla zaman)

(ELİMİZDEKİ EN NET  UZAYLI ÜST RÜTBELİ
 GENERAL RESMİ, 1938 NEWMEXICO) 

  Kardeşim saçmalamayın, yepis yeni uzay gemilerimiz var derseniz bu kez de en hızlısıyla gitmek 50 bin yıl sürüyor.. Hatta onu bırakın yan komşu marsa gidip dönmek dahi 80 yıl sürüyor..

  Dolayısıyla arkadaşlarım şu an bildiğimiz fizik yasaları bu olağan üstü mesafelerin ömür süresi içinde aşılamasının mümkün olmadığını söylediği için (şahsi fikrimi söylüyorum) başka dünyalarda akıllı (veya akılsız) yaşamlar bulunabilir fakat, bunların dünyayı ziyaret etmiş olma olasılığı pek muhtemel değil gibidir diyorum..

  Burada yine bilimsel bir dil kullanmalıyım ki imkansız demiyorum (bu bilimde henüz ispatlanmamış anlamına gelebilir..) zira kağıt üzerinde solucan delikleri veya olağan üstü uygarlıkların, bir kara deliğin merkezinden geçecek kestirme bir yol bulmaları gibi zorlukları aşmaları (kağıt üzerinde ispatlıdır) durumunda uzayda en kısa mesafe 2 noktayı birleştiren çizgiden daha kısa bir hale gelebiliyor.(bilmem son cümlede demek istediğim anlatabildim mi?)

(BU GERÇEK YALNIZ, UZAYDA ÇAMAŞIR SIKMAK..)

  Diğer yandan yaşayan bilim adamlarının süper starlarından olan Carl Sagan'ın dediği gibi;  ''Bir uzaylıyla karşılaşmayı benden daha çok isteyen yoktur belki ama eldeki teorik bilgiler ve bu güne kadar (flu foğraflar ve yarım akıllı görgü tanıkları dışında) elle tutulur net bir kanıt olmadığından uzaylıların dünyayı ziyaret etmiş olmasına kuşkuyla bakmaktayım..''

  Amaa..!

(SALDIRIYI ERKEN FARK EDEN KÖPEK, TOPUK JO..)

   Diyerek kafanızı karıştıracak gerçek bir ufo baskını anlatmak üzere bu yazının başına oturduğumu düşünecek olursak, az sonra dinleyeceğiniz gerçek hikaye sizi oldukça ikilemde bırakacak veya şaşırtacak diyebilirim..

  Olay 30 Ekim 1938'de Amerika'da geçiyor radyo kayıtları hala saklanmakta ve onlara ulaşılabilmektedir..

       30 Ekim 1938 (cadılar bayramı yani, Halloween’dan bir gün önce) saat 19:00’da Amerikan CBS radyo stüdyolarında, milyonlarca Amerikalı en popüler radyo programlarından birini dinlemek üzere radyolarını açtıklarında karşılarında Orson Welles vardı.  

(EKMEK KILIĞINDAKİ BEBEK UZAYLILAR)

  Klasik müzik anonsundan birkaç dakika sonra yayına ara verildi, radyodaki spiker şu anonsu yaptı:’’Sayın seyirciler şimdi aldığımız bir habere göre Londra ve New York üzerinde ışıklı cisimler tespit edilmiştir. Cisimler yaklaşmakta ve ışıkları büyümektedir. Yayınımıza müzik yayınıyla devam ediyoruz…’’

(AÇ BİR UZAYLI)

 Programda çalınan dans şarkıları gittikçe uzayan aralıklarla kesilerek flaş haberler veriliyordu.   Stüdyoda bulunan aktörlerden biri son derece dramatik bir ses tonuyla ‘’ uçan büyük bir nesne Grovers Mill, New Jersey yakınlarına düştü.’’diyerek uçan gemilerin inişini ve ziyaretçilerin çıkışını anlatmasıyla dinleyiciyi panik dalgası sarmaya başladı.’’ Tanrım, bir şey karanlığın ortasında gri bir yılan gibi kıvrılıyor. Şimdi bir tane daha ve bir düzineler. Onun vücudunu görebiliyorum. Ayı kadar büyük ve ıslak bir deri gibi parıldıyor. Ama yüzü tanımlanamaz. Gözlerimi ona bakmaktan alıkoyamıyorum.’’ Sonra müzik yayını…

       Muhabirin gürültülü bir ortam içinden, Mars’tan gelen üç bacaklı araçlardan (tripot) inen yaratıkların New York başta olmak üzere tüm dünyada işgale başladıklarını bildirmesiyle, panik birkaç dakika içinde tüm Amerika’ya yayıldı. Daha yayın

(SALDIRIYA  SİYASİ İKTİDARIN TEPKİSİ)

 sona ermeden Amerika’nın her yerinde; mabetlere koşup tanrıya yalvaranlar, ağlaşanlar, tüfekleriyle (ve ağızlarında uzaylıların saçtığı zehirli gazdan etkilenmemek için sardıkları ıslak havlularıyla)uzaylı avına çıkan veya sığınaklara kaçan insanlar görülüyordu.Bazıları yakınlarına tehlikeyi haber vermek için koşuyor, birçoğu telefonlara sarılıp sevdiklerine veda ediyor ya da gazeteleri arayıp haber edinmeye çalışıyorlardı.  Polis merkezlerine binlerce uzaylı ihbarı yapılırken hastaneler korku hastalığına tutulmuş insanlarla uğraşıyordu  Dışarıda trafik kilitlenmiş, birçok insan şehri terk etmeye uğraşıyordu...

  ... 

  Yukarıda anlattığım, Amerika’da 75 yıl önce gerçekleşen olay, H.G. Wells’in ‘’Dünyalar Savaşı’’ adlı çağının ötesindeki romanının Orson Wells tarafından Amerika’ya uyarlanmış ve farklı bir radyo tiyatrosu formatını denemesiyle ve insanların radyoda anlatılanları gerçek sanmaları dolayısıyla yaşanmıştır:)

(KILIK DEĞİŞTİRMİŞ BİR DİŞİ MERİHLİ)

  Anlattığım bu tamamen gerçek saldırı hikayesi, rayo programı, ’’Merkury Tiyatrosu sundu.’’ anonsu ile sona erdikten sonra bile insanlardaki panik sürüyordu..

  Kimilerine göre 6 milyon izleyicinin 1,7 milyonu radyoda o gün anlatılanların gerçek olduğuna inanmıştır.

     Tüm zamanların en absürt paranoyası olarak tarihe geçen olayda, yüzyılın başlarında İtalyan astronom Angelo Secci’nin mars gözlemleri sonucu Mars yüzeyinde ‘’su kanalları’’ görmüş olmasının da payı vardır. Bu gözlem 60 yıl boyunca bilim dışı çevrelerde kabul görmeye devam etmiş ve marsta canlı varlıkların yaşıyor olabileceği fikrini taze tutmuştur.  Olayın anısına o gün radyodan marslıların indiği söylenen Van Ness parkına üzerinde olayı tasvir eden bir anıt dikilmiştir. İlginç olayın ertesi gününde ise korkunç gecenin yankısı sürüyordu. Gazeteler manşetlerinde olaya geniş yer verdi. Oyunun yapımcıları mahkemeye çıkarıldı ve para cezasına çarptırıldılar.. 

(KILIK DEĞİŞTİRMEMİŞ BİR DÜNYALI)

  Hikayenin kişisel gelişimle ilgili bu sayfalara taşınmasının sebeplerine gelince, birincisi fazlasıyla komik ve ilginç olması ve ikincisi de insanın anlam arayışını her fırsatta kendi dışında ve hatta bilinmeyende aramasının onu sürekli hayal kırıklıklarına uğratma ihtimalinin yüksekliğidir..

  Var oluşçu psikolojide 'Nihai kurtarıcıya ihtiyaç' olarak niteleyebileceğim durum, büyük dinlerden gündelik hayatımıza kadar her alanda görülür ve  kendimizden daha üstün bulduğumuz kişi ya da şeylere hayatımızın tüm sorumluluk ve dizginlerini vermek şeklinde özetlenebilir..

  Anlam arayışında tek rehberiniz bilgidir.. Ya tüm sorgulama mekanizmalarınızı kapatıp teslim olur ve bir anlam sahibi olarak mutlu olma yoluna girersiniz (bunun adı inançtır ve doğasında sorgulamaya ihtiyaç duymaz) ya da önce tüm yolları araştırır ve hayatın ilk amacının öğrenmek olduğu fikriyle doğayı gözlemleyerek sonra nihai sonuca ulaşırsınız..

  

  Bilim tek bir doğru olmadığını (ve hatta doğru diye bir şey olmadığını) söylüyor..

  

 O halde üzerimize düşen bize doğru diye dayatılanları önce kendimiz sorgulamak ve sonra kendi doğrularımıza ulaşarak Nihai kurtarıcı gibi kavramlara ihtiyacımızı sonlandırmaktır..

  

  Nihai kurtarıcı sensin, her şeyin cevabı olan ama nihai bilgiyi ve kim olduğunu maalesef uzun zaman önce unutmuş tanrılardan olan.

  O halde ilk emre uy; Oku.. 

                                      

                                            (Çetin TARI)

  

GÜNÜN VİDEOSU; 

GÖRÜNTÜLERİ İNTERNETE YENİ SIZAN VE HİÇ YAPILMADIĞI SÖYLENEN 

APOLLO 18 GEZİSİNE AİT GÖRÜNTÜLER. 

(görüntülerin kullanıldığı film de çekildi, bir ara izleyiniz)

GÜNÜN KARİKATÜRÜ;