12 Ağustos 2013 Pazartesi

BİLİNMEYEN NO; 27

ÖLMEK ÜZERE OLANLARIN 

EN BÜYÜK BEŞ PİŞMANLIĞI

(GÖZ AÇIP KAPAYANA KADAR..)
  Favori varoluşçu yazarlarımdan; Stanford ünv. psikiyatri bölümü emeritus profesör İrvin Yalom, 'Ölümün farkına varmak, bir uyanış deneyimi, büyük hayat değişiklikleri için güçlü bir katalizör olabilir,' der..
  Diğer yandan Stoacılar; (ör. Zenon, Cicero, Marcus Auerelius..) İyi yaşamayı öğrenmenin iyi ölmeyi öğrenmek, aynı şekilde iyi ölmeyi öğrenmenin de iyi yaşamayı öğrenmek olduğunu söylerler..
  Nietzsche'ye gelince 'Hayatını tam yaşa..' der '..ve doğru zamanda öl' 
   Aynı fikirde olduğum tüm bu düşünürler, bir çok insanın düşünmekten özellikle imtina ettiği ölüm konusunun bilinç düzeyimizde ya da göz önümüzde bulunmasının  hayat kalitemizi artıracağını öngörüyorlar..
  Ana fikir; ölümünün farkında olan hayatını çarçur etmeyecek der..
  İşte tam bu görüşle alakalı olarak eski zamanlarda okuduğum aşağıdaki araştırma yazısına ait  sonuçları bu sabahın yazısı olarak paylaşmanın iyi olabileceğini düşündüm;    Özellikle ölüm döşeğinde bulunan yaşlı insanlar en çok, geçip giden gençliklerindeki neler için pişmanlık duyuyorlar acaba?
(ÖMÜR KISA, ZAMAN KAYBETME..)
  Bu konuda özellikle Bronnie Ware'in kitabındaki ana başlıklar yararlı oldu diyebilirim..
  Avusturyalı Bronnie Ware, ölmek üzere olan hastaların son haftalarına refakat eden bir hemşire. Ware, ölmek üzere olanların en çok pişman olduğu 5 konuyu ve tecrübelerini işte bahsettiğim bu kitapta derlemiş.
(YAŞAMAK BÖYLE BİR ŞEY)
  İngiltere’nin güneydoğusundaki bir kentte, palyatif bakım hemşiresi olarak çalışan Wareölmek üzere olan hastaların son birkaç haftasına refakat etmekte..Ware bir anlamda, birçok insanın hayatının son faslına hangi duygu ve düşüncelerin damgasını vurduğuna uzun yıllar tanık olmuş. Ware  hastaları ile dertleşmelerinden çıkardığı sonuçları önce bloğunda paylaşmış ve gelen ilgi üzerine bunları kitaplaştırmaya karar vermiş..
(SANA DAYATILANI DEĞİL, KENDİ HAYATINI YAŞA)
  İsterseniz fazla uzatmadan ve eğer önlem alabileceğimiz bir şeyler de öğrenebilirsek ne mutlu bize diyerek ölen insanların bu ortak pişmanlıklarının neler olduğunu incelemeye geçelim..
1.Keşke Başkalarının Benden Beklediği Hayatı Sürmek Yerine Düşlerimi Gerçekleştirme Cesareti Bulsaydım;
    Ware’e göre insanlar, yaşamlarının sona erdiğinin farkına varıp geriye döndüklerinde düşledikleri şeylerin çok büyük bir kısmını gerçekleştirmediklerini görüyor ve pişman oluyor.
   Ware  bu konuda; 'Benim refakat ettiğim, ölmek üzere olan hastaların çoğu, hayallerinin yarısını bile gerçekleştirememişti ve hepsi bunun en büyük sorumlusunun kendisi olduğunun farkında olarak hayata veda etti. Çünkü her biri çeşitli nedenlerden ötürü, kendi istedikleri hayatı yaşayacakları yerde başkalarının onlardan beklediği hayatı yaşamıştı.' diyerek konuyu özetliyor..
(ÇOCUKLARINI BÜYÜRKEN GÖR..)
  2. Keşke O Kadar Çok Çalışmasaydım:
   Ware’e göre erkek hastaların büyük bir kısmı, işleri nedeniyle ailelerine ve dostlarına yeterince vakit ayıramadıkları için pişman oluyor. Erkek hastaların büyük bir kısmının eğer bir şansları daha olsa, dönüp çocuklarının kaçırdıkları anlarını tekrar beraber yaşamak istediklerini gözlemlemiş.
    'Gerçi kadınlar da aynı pişmanlığı dile getiriyordu ama çoğu ileri yaşlarda olduğu için, bu kadınların çok azı hayatı boyunca tam mesaili bir işte çalışmıştı..' diyor Waren; '.. Ama erkekler istisnasız, iş dünyasının tekdüzeliği içinde o kadar çok zaman geçirdiği için pişmandı...”
  
3. Keşke Duygularımı Açıklama Cesareti Gösterebilseydim;
(BAŞKALARINI MEMNUN ETMEK ADINA
DUYGULARINA GEM VURMA..)
Birçok insanın diğerleri ile ilişkilerini belirli bir düzeyde tutmak için duygularını bastırdığını söyleyen Ware, bastırılan duyguların insan sağlığı üzerinde son derece olumsuz etkileri olduğunu ileri sürüyor ve bu konuda şöyle devam ediyor; “İlgilendiğim birçok kişi, hayatı boyunca durup dururken 'ortamın ahengini bozmamak' adına duygularını bastırmış. O nedenle de ortalama bir mutluluk yakalayabilmişler ama hiçbir zaman olmak istedikleri kişi olamamışlardı. Ve bence yakalandıkları
(ARKADAŞLAR İYİDİR)
birçok hastalığa da işte bu hayata küskünlük ve memnuniyetsizlik 
sebebiyet vermişti.”
 4. Keşke Arkadaşlarımla Daha Fazla Görüşseydim:
  İnsanların kendi yaşamlarına çok fazla odaklanıp arkadaşlarıyla ilişkilerini yitirdiğini ancak ölüm yatağında fark ettiğini söyleyen Ware, ölmekte olan insanların en çok eski arkadaşlarını özlediğini belirtiyor.. 
(BU HAYAT SENİN, ONUN İÇİN EN İYİSİNİ SEN BİLİRSİN,
İSTİYORSAN MÜCADELE ET..)
''Hastalarımın büyük bir kısmı, hayatlarının son haftasında sahip oldukları arkadaşlıkların ne kadar değerli olduğunu anladılar. Ama hemen hepsinin hayatı o kadar yoğun bir tempo ile geçmişti ki arkadaşlarını yıllar boyunca ihmal etmiş ve çoğu ile iletişimi kaybetmişlerdi. Ve maalesef birçoğuna, (hayatına nokta koymadan önce) eski arkadaşlarına ulaşmak ve onları bir kez daha görmek kısmet olmadı..''
(ÖĞRENMEK YA DA BİLGİ GÜÇTÜR,,
ARTIK BİLİYORSUN; ÖNLEM AL..)
  5. Keşke Daha Mutlu Olmama İzin Verseydim:
  Çoğu insanın mutluluğun aslında bir seçim olduğunu ölüm anı gelene dek fark etmediğini söyleyen Ware, insanların rahat yaşamak uğruna eski alışkanlıklarına sıkı sıkıya bağlı kaldığını belirtiyor..
(ZAMAN ASLA DURMAYACAK. AMA O GÜN GELDİĞİNDE
KEŞKE 'LİK HİÇ BİR ŞEY BIRAKMA..)
  Ve burası çok önemli sevgili arkadaşlar, şöyle devam ediyor; ''..Alışkanlıklarından vazgeçmek istemeyen insanların değişme korkusu yaşadığını ve daha fazla mutlu olma şansını kendi kendilerine yok ettiğini..'' belirterek ölüm yatağındaki hastalarının “Keşke daha çok gülseydim, keşke aptalca şeyler yapmaktan bu kadar korkmasaydım..” sözleriyle pişmanlıklarını dile getirdiğini sözlerine ekliyor..
(BU SENİN HAYATIN, YAŞADIKLARIN SEN OLMANI SAĞLADI,
PİŞMAN OLMA AMA ÖĞREN, ÖNLEM AL..)
  Yazarımız bence muhteşem kitabının finalini şöyle yapıyor; ''.. Oysa insanlar hayatları boyunca mutluluğu keşfetmek yerine, eski alışkanlık ve kalıpları devam ettirerek yaşıyor. Değişim korkusu insanları kendi kendilerini aldatmaya kadar götürüyor ve birçok kişi, sürdürdüğü hayattan mutlu olduğuna hem çevresini hem de kendini inandırıyor. Hem de içlerinde bir yerlerde, bütün kalbiyle gülmek ve yeniden hayattan tat almak için büyük bir özlem duymalarına rağmen...
 
(YAŞAMAK)
Ve sevgili arkadaşlar üzerine daha fazla laf etmenin gereksiz olduğu bu ortak pişmanlıklar hakkında ki (bence güzel oldu) yazı üzerine düşünmek üzere bu gün kendinizle baş başa kalınız: 
  Neyi yanlış yapıyorsunuz ve elinizden kaçıp giden ne? Önlem almak için çok mu geç, yoksa yine o gözünüzde büyüttüğünüz sözde dertleriniz uğruna yaşamayı ertelemeye devam mı edeceksiniz..
    Yaşamak sandığınız aynı zamanda öldürüyor.. 
    Farkında mısınız...                                          (Çetin TARI)
   

GÜNÜN VİDEOSU; 

EVİM SENSİN FİLMİNİN ORJİNALİNDEN; HATIRLANACAK BİR ANI..


GÜNÜN KARİKATÜRÜ:


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder