6 Ağustos 2013 Salı


BİLİNMEYEN NO; 21


NON EST PERFECTİSSİMUM
KUSURSUZ İNSAN YOKTUR
(KUSURSUZLUK)
 Şimdi size çoğu zaman paranoyanın eşlik ettiği psikolojik bir manyaklıktan (bu ağır oldu) bahsedeceğim ve fekat işin kötüsü bunlar bir çoğumuza anormal davranışlar gibi gelmeyecektir.. (evet diyenler daha dikkatli okusun)
(KUSURLAR DOĞAYI BÜTÜN VE
KUSURSUZ YAPANLARDIR ASLINDA)
  Bu kişilerin tipik özelliği, asıl kendine söylenmesi gereken ne varsa bunları seçerek karşısındakine mal etmek ya da bu sevmediği özelliklerini karşısında sezer sezmez (sanki kendisi çok düzgünmüş gibi) karşıyı eleştiriye başlamak..
  Kısaca buna, kendine yakıştıramadığını başkasına yakıştırmak da denebilir ki psikolojideki adı yansıtma'dır.
  Bu manyaklar (çoğu zaman hepimiz) kendinde bulunan makbul olmayan özellik ya da davranışları (dedektif gibi ip ucu arayarak) karşısındakine yansıtır ve tüm yanlış, karşıdaymış gibi insanları eleştirirler.
 Böylece her şeyin aslında farkında olan bilinç altlarını güya rahatlatmış olurlar..
  Psikologlara göre durum kişilik zaafiyetlerinden, aşağılık kompleksi ile paranoyanın da eşlik ettiği ego kaygısından kaynaklanır. 
  İşte yansıtma olarak adlandırılan bu
(YALNIZ İDEALAR DÜNYASI
KUSURSUZDUR DER PLATON)
savunma mekanizmasına yine psikolojide ödünleme denilen bir başkası daha eşlik edebilir ki bunlar hepten, (uçmuştur) kendilerini herkesten üstün varlıklar olarak görmeye (ve buna inanırlar) başlarlar, zira herkesi sürekli eleştirmekte ve bunların hiçbirini kendilerinde görmemektedirler..
  Bu bilimsel girişi şu özete ulaşmak için yaptım sevgili arkadaşlar; eğer birilerini eleştirmeye başladığınızı fark edersiniz, psikolojiye göre bu sizin, sizde de bizzat bulunan ve bundan rahatsız olduğunuz bir zayıflığınızın karşıdaki kurbana yansıttığınız anlamına gelir ki aslında bunu o konudaki komleksiniz sebebiyle yapıyorsunuzdur..
(KUSURSUZU ARAMAK ASLINDA
KENDİNE BENZEYENİ ARAMAKTIR)
 Bunu şöyle matematikselleştirebilirsiniz; yanınızdaki insan ne kadar çok birilerini eleştiriyorsa o kadar manyak demektir..
  Bu durumu insan ilişkilerinin her kademesinde sorgulayabilirsiniz tabi ki ama ben, bunu partner arayan ve yalnız ya da yanlış bir kalpte olan arkadaşlar açısından ele almak istiyorum..
(HOCA KUSURSUZ HATUNU ARAMAK
ÜZERE YOLLARA DÜŞER)
  Kendi çevremden (ve maalesef bizzat kendimden) biliyorum ki pek çok insan, partner adayı olmak üzere karşısında bulunan seçenekleri o kadar çok eleştiriyor (ince elemek sık dokumak deniyor sonra) ve bir anlamda kendine yakıştıramıyor ki sonunda yalnız kalma ihtimalinin ve 'seçecek değil, bir gün seçilecek duruma geleceğinin' farkına varamıyor..
  Mevlevilikte bu durum şöyle özetlenmiş aslında; Ne kusursuz insan ara, Ne insanda kusur..
   Birincisini bulamayacağımız ortadadır ve ikincisi yani insanda kusur aramanın bilinç altımızın kötü bir şakası olduğunu da şu an öğrendiğimize göre kusursuz partner arayan arkadaşlara Nasreddin Hocanın bir hikayesiyle kapak yapmak istiyorum;
  Arkadaşı Nasreddin'e hiç evlenmeyi düşünüp düşünmediğini sorar. Nasreddin, yıllar önce kusursuz bir eş bulmak için yollara düştüğünü söyler. Şam'da harika ve güzel bir kadın bulmuştur_ ama kadının maneviyatı yeterince kuvvetli değildir. Sonra başka bir kentte maneviyatı kuvvetli aynı zamanda kusursuz bir başka kadın bulur, ama birbirleriyle pek anlaşamazlar. 
(FALLAR ONA MERAKTAN AÇILIR)
  Nihayet Kahire'de tam aradığı kadını bulur hoca; 'tam idealimdeki kadındı: maneviyatı kuvvetli, zarif güzel ve dünyayla barışık, her açıdan kusursuz.'
  Arkadaşı onunla neden evlenmediğini sorunca, Nasreddin şöyle cevap verir; 'Ne yazık ki, o da kusursuz erkeği arıyormuş..'
  Kusursuz insan deyince aslında kendimize benzeyeni ararız, ama beş parmağın beşinin farklı olması misali hiç bir yaratılan da diğeriyle aynı değildir.. 
  Kusursuz insan yoktur aslında kısaca, dört dörtlük olanı arayacağımıza dört ikiliği bulduğumuzda zaman içinde asıl gizli kalmış güzelliklerini görmeyi ummalıyız sadece belki.. 
   Belki de değil..
  
  Gönlünüze göre insanlarla olmanız dileğiyle..                         
                                 (Çetin TARI)

   
  
  







   GÜNÜN VİDEOSU; TANRI İLE SOHBET






GÜNÜN KARİKATÜRÜ;


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder